Yasemin Günay

'Aldatan bizden değildir' 

Yasemin Günay

Geçtiğimiz haftalarda meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki iki büyük deprem ile 10 ilde büyük ölçüde hasar meydana geldi. 13 milyon vatandaşı doğrudan etkileyen deprem felaketi ülkenin geri kalanının ise yüreğini sarstı. Üzerinden günler geçmesine rağmen acımız hala çok taze.

Felaketin 9’uncu gününde Kahramanmaraş’a gittim ve bölgede yaşanan insanlık dramına bizzat şahit oldum. Ortalık savaş alanı gibi her yerde devasa büyüklükte enkazlar var. Dünya üzerinde orada gördüklerimi, hissettiklerimi anlatmaya yetecek bir cümle kurulmamış gibi ne desem, ne anlatsam yetersiz ve yarım kalıyor. 

Felaketin ilk anından itibaren sadece devletin tüm birimleri değil, bu toprakların ekmeğini yiyen, suyunu içen ve hatta farklı bir ülkede yaşayıp Türkiye topraklarına hiç ayak basmamış olanlar dahi seferber oldu. 

Ülkemizin bir tarafı bu denli yara almışken, kalan diğer tarafı ise ellerinden ne geliyorsa o şekilde yardım etmeye çalıştı. Kurduğum bu cümlede depremin meydana geldiği ilk andan itibaren fırsatçılığa başlayan, böylesine bir felaketten bile istifade etmeye çalışan insanları tenzih edeceğim. 

Onlar ki; deprem afetinde hayatını kaybeden insanlar üzerinden kar elde etmeye çalışanlar, onlar ki; Deprem bölgesine gönderilecek battaniyenin, çorabın, depremzedelerin boğazından geçecek bir lokmanın bile hesabını yaparak daha fazla para kazanmak isteyenler. Onlar ki; Bu ülkenin ekmeğini yiyip, suyunu içip yine böyle bir felaketi bile fırsata çevirme ihanetinde bulunanlar. Onlar ki; Depremzedelerin tahliye haberini duydukları andan itibaren kiralık evlerinin fiyatını ikiye katlayanlar. 

Bu nasıl bir vicdandır ki, eşini, dostunu, anasını, babasını depremde kaybetmiş, bu kıyamet gibi günü yaşayıp birde üzerine evsiz barksız kalmış insanların yüzüne bunu tokat vurur gibi söylerken hiç mi sızlamaz?

Yaradan bunu hiç mi sormaz? Nihayetinde hepimizin gideceği yer değil midir kara toprak? 

Ah benim yüreği yaralı ülkem, ah benim Anadolu’m.. Bir taraf kan ağlarken, bir taraf yaraları sarmaya çalışıyor.. Kalan bir avuç fırsatçıda en iyi yapabildikleri şeyi yapmaya devam ediyor. 

Bugün bu fırsatçılığın önüne geçilmezse eğer çok değil, 1 ay sonra dağ gibi büyüyerek ülkedeki herkesi etkileyen bir furyaya dönüşecek. 

Yetkililerden, devlet büyüklerimizden isteğimiz; Fırsatçılık yaptığı tespit edilenlere acilen bir yaptırım uygulansın. Yoksa bu işin sonunda sadece depremzede vatandaşlarımız değil, toplumun her bir ferdi zarar görecek. 

Bartın özelinde ise Bartın Valiliği, Bartın Ticaret İl Müdürlüğü, Bartın Belediyesi ve bu alanda yetkili kim varsa;

 -Kiralarda yapılan artışı bir ay önceki fiyatlarıyla kıyaslayacak bir çalışma acilen başlatmalı. (Sarı sitede neredeyse tüm fahiş fiyatlı kiralık daireler 10 Şubat 2023 tarihi itibariyle yayına alınmıştır.)

-Marketlerin reyon fiyatları ile mobilyacıların fiyatları da denetlenmeli, 1 ay öncesinde ki fiyatlar ve gelmesi muhtemel zamlar ile karşılaştırılmalı. 

-Kendini depremzede olarak tanıtarak, insanların duygularını suiistimal ederek para avına çıkan herkes cezalandırılmalı. 

Sadede gelecek olursak, yaşadığımız asrın en büyük felaketi ve hatta eşi bulunmayan iki büyük depremi ard arda yaşadık. Maalesef 38 binden fazla can kaybımız var. İçimiz kan ağlarken, bir avuç insanın böyle bir felaketten istifade etmesi hem çok kışkırtıcı hem de çok üzücü.. İnsanlığımız, merhametimiz nerede kaldı da böylesine insanlar aramızda hiçbir şey olmamış gibi dolaşıyor? 

Deprem afetinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da şifa dilerken, sözlerimi bizim acımızı paylaşmayan insanlara ithafen şu hadis ile sonlandırmak istiyorum; 

“Aldatan, bizden değildir..” 


 


 

Yorumlar 1
Birol Şenol 18 Şubat 2023 00:55

Harika bir yazı olmuş.Duygularima tercüman olan noktasına kadar katıldığım bir yazı tebrik ederim kalemini.

Yazarın Diğer Yazıları