Ercan AYDIN

Doktorlarımız bunu asla hak etmiyor

Ercan AYDIN

14 Mart Tıp Haftası yarın başlıyor.

Türkiye’de 14 Mart'ta kutlanan Tıp Bayramı, tıp alanında çalışanların hizmet sorunlarının tartışıldığı, bilime katkılarının ödüllendirildiği bir anma ve kutlama günüdür.

Ancak sağlıkçılarımıza verdiğimiz değeri göstereceğimiz bu bayrama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta içi doktorlarımız hakkında söylediği o talihsiz sözler damgasını vurdu ve vurmaya da devam edecek.

Doktorlarımız yıllarca hastanelerde kötü çalışma şartlarına rağmen, ücretlerinin çok düşük olmasından dolayı, çoğu hastanelerde çalışmaları yanında, özel polikliniklerinde, özel hastanelerde ek olarak mesai yaparak geçimini sağlamaya çalışıyorlardı.

Çok başarılı olan bazıları da iyi ücret karşılığında yurt dışına gidiyorlardı.

AK Parti 2002’de iktidara gelmeden önce sağlıktaki bu sorunları ancak kendilerinin çözeceğini ve hem doktorların hem de tüm sağlık çalışanlarının sorunlarını çok iyi bildiklerini, ilk önceliklerinin sağlık olduğunu söyleyerek iktidara geldi.

İktidara geldikleri ilk yıllarda öncelikle tüm büyük illere modern hastaneler yapıp sağlık çalışanlarının iyi şartlarda görevlerini yapmalarını sağlamaya çalıştılar ve onda bir nebzede olsa başarılı oldular.

Daha sonra doktorların ek iş yapmaması için yasa çıkardılar. Bunun içinde doktorların ücretlerinde iyileştirmeye gidip döner sermaye paylarını artırdılar.

Yasaya göre doktorlar ya özelde ya da devlette çalışacaklardı. Bunu da halkın cebinden ek para çıkmaması için yaptılar. Bunda da belli bir süre başarılı oldular.

Ancak son yıllarda ülkemizde yaşanan enflasyon artışı ile birlikte doktorlar emeklerinin karşılığını alamamaya başladı. Bunun üzerine yılların tecrübesine sahip birçok doktor devlet hastanelerinden ayrılarak ya özel hastanelere geçti ya kendilerine poliklinikler açtı ya da yurt dışına gitmeye başladı.

Yani AK Parti’nin 20 yıl önce iktidara gelmek için eleştirdiği sağlıktaki sıkıntılar ne yazık ki son yıllarda tekrar yaşanmaya başlandı.

Peki doktorlar ne istiyorlardı da Cumhurbaşkanı ‘Giden istediği yere gitsin!’ dedi.

Doktorlar, hangi statüde ve kurumda görev yaparsa yapsın, tüm çalışan hekimlere ve hekim emeklilerine, yaptığı en uzun fakülte tahsilinin değeri olan, insanca yaşayabileceği ve emekli olduğunda da kimseye muhtaç olmadan geçinebileceği bir maaş talep ettiklerini, bunun için de hakları olan ve birçok meslek grubu ile eşit maaş alabilecekleri 7200 ek göstergeyi ve Pandemide özveriyle çalıştıkları her yıl için 120 gün yıpranma payı talep ediyorlar.

Sağlığımızı emanet ettiğimiz ve son yıllarda tüm dünyada etkisini gösteren Covid-19 salgınında gecesini gündüzüne katan doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarının haklarını misliyle vermemiz ve  başımız üzerinde gezdirmemiz gerekirken, Sayın Cumhurbaşkanının o talihsiz konuşması hiç ama hiç olmadı.

Ülkemizde son yıllarda beyin göçü yaşanırken ve bunları durdurmak için çabalaması gereken Cumhurbaşkanının böyle bir açıklama yapması tüm tecrübeli doktorları derinden üzmüştür.

Sayın Cumhurbaşkanına sormak istiyorum, sizleri tedavi eden doktorlar pratisyen hekimler mi?

Tabii ki pratisyen hekimlerimiz güvendiğimiz gençlerimiz ancak onlarında her meslekte olduğu gibi tecrübeli abilerinin yanında deneyim kazanarak hizmetlerini yapmaya devam etmeleri gerekir.

Temennim o ki yarın kutlanacak Tıp Bayramı’nda Sayın Cumhurbaşkanının bu talihsiz açıklamasını düzelterek, geri çekme anlamında Doktorlarımızın ve sağlıkçılarımızın istedikleri haklarını vereceklerini belirtmesidir.

Böylece birazcık da olsa Hekimlerimizin gönüllerini almış olur.

Unutmayalım ki hepimiz hastalanabilir ve hepimiz tecrübeli doktora muhtaç kalabiliriz.

O yüzden tüm doktorlarımız başımızın tacıdır ve onlar bizim her şeyimizdir.

Bu vesileyle tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun .

Yazarın Diğer Yazıları