Selin getirdikleri

Bartın hemen hemen her yıl yaşadığı sel felaketlerinin bir tanesini bu yıl Ulus ilçesinde yaşadı. 

Metrekare’ye 318 metreküp yağış yağdı. 

Bu yağış normal bir yağış değil. Haliyle felakette beraberinde geldi. 

Sadece Bartın mı?

Kastamonu'nun Bozkurt ilçesi bizim 1998 selini aratmadı, keza Sinop'ta da ağır hasarlar söz konusu.

Sel deyince sıcak gündemimiz sel oldu. Yine bir iki hafta konuşacağız ve konu kapanacak.

Hayat normale dönecek…

Ta ki, yeni bir felaketi yaşayana kadar.

Burada herkes birbirini suçluyor.

Yalnız asıl konu çarpık yapılaşmayı yapan bizzat mağdur olan bizler yani vatandaşlar değil miyiz?

Sel bölgesini incelediğimizde su yatağına garaj yapan kişinin aracı gitmiş, sel kapanının önüne ev yapan kişinin evi yıkılmış.

Burada biraz da biz kendimize suç bulalım.

Atalarımız dere yatağının yakınlarında tarım, yukarılarda yerleşim yerleri yapmış.

Teknoloji geliştikçe insanlık gelişeceğine nedense geri gitmişiz.

Teknolojinin olmadığı dönemlerde yapılanlara bakar mısınız?

Deprem olur, tarihi yapılar dimdik ayakta, sel olur tarihi köprüler dimdik ayakta.

Artık vatandaş olarak da silkelenme vaktimiz geldi.

Sorumluluğu almak, ilk önce vatandaş olarak kendimizi korumak zorundayız.

Bu selde ne oldu?

Ben gazetecilik hayatımda bu sel kadar vatandaşının yanında olduğunu hissettiren bir siyasi otorite ve bürokrasi görmedim.

Selin olduğu akşam Çevre ve Şehircilik Bakanı geldi, yetmedi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Leyla Şahin Usta, ardından AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım ve en son Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Bartın'a gelerek sel bölgesinde incelemelerde bulundu. 

Keza Bartın Valisi Sinan Güner, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı ve çok sayıda teşkilat mensubu da her gün sel bölgesindeydi. 

Hepsi makamlarını bir kenara bıraktı vatandaşa yardıma koştu. Koli taşıdılar, dertleri dinlediler. 

Sorunların çözümü için çabaladılar. 

Kısacası el birliği ile afetin yaraları silindi. Devlet devletliğinin, siyaset siyasiliğinin hakkını bu afette üst seviyede gösterdi.

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP İl Başkanı Selim Karakaş, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik de sık sık bölgeye giderek sorun ve talepleri dinledi, vatandaşlara nasıl yardım edebilirizin düşüncesini yansıttı. 

Yine MHP Genel Başkan Yardımcılarından oluşan heyet, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Değişim Hareketi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de Bartın'a geldi ve vatandaşları dinledi.

İşin özü Bartın 5 yılda ağırlayacağı siyasetçisi 1 hafta içinde ağırladı. 

Güzel bir tablo oldu, kutlamak gerekiyor. 

Bartın Belediyesine ayrı bir parantez açmak gerekiyor. 

Nüfusumuzun azlığı malumumuz. İlçe ve beldelerdeki nüfus azlığı nedeniyle de o belediyelerimizde personel, araç ve teçhizat sorunları yaşanıyor. 

Selin olduğu andan itibaren Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, adeta ekiplerini bölgeye konuşlandırdı. 

Ekipler geceli gündüzlü görev sahaları dışında olan köyleri temizlemek için, yıkıntıları kaldırmak için, ihtiyacı olanlara ihtiyaç malzemeleri taşımak için çalıştı. 

Bu Bartın belediyesinin ilk yaptığı hareket değil. 

Ulus'un en ücra köşesinde yangın olur, Bartın Belediyesi itfaiyesi gider, Kurucaşile'de yangın, afet olur Bartın Belediyesi araçları yine orada olur, Kumluca'ya iş makinesi lazım olur bir bakmışsınız Bartın Belediyesi araçları orada, sahillerde sorunlar yaşanır yine Bartın Belediyesi ekipleri orada. 

Belediye Başkanı Cemal Akın'ı bu konuda takdir etmek, kutlamak lazım. 

Sadece Bartın kent merkezinin değil, yeri geldiğinde Bartın'ın tamamının belediyesi gibi çalışıyor. 

Bu nedenle belediye ayrı bir başlıkta ele alınması gereken işler yaptı.

Bir diğer alkış hak eden kurumda Kızılay oldu.

Kızılay selin ardından 24 saat mobil ekiplerle sel bölgesine konuşlandı. O bölgede birincil en önemli ihtiyaç yemek ve su ihtiyacıydı. 

Kızılay bu görevi layığı ile yaptı. 

Sadece selzedelerin yardımına değil, orada görev yapan herkesin yardımına koştu. 

Bunun için Kızılay Bartın Şube Başkanı Rıza Çakın ve ekibini da tebrik ederiz.

Emniyet ve jandarma

Emniyet ve jandarma ekiplerini de unutmadık. 

Görevleri Bartın'ın huzur ve sükûnetini sağlamak olan polis ve jandarma personelleri bu selde ellerinde kazma ve kürekle sahada yer aldı. 

Bizim görev sahamız, alanımız demeden ellerinde kürekle çamur temizlediler. Gocunmadılar, üniformaları pislendi sızlanmadılar. 

İl Jandarma Komutanımız Albay Fahri Semiz ve İl Emniyet Müdürümüz Şakir Engin Korkmaz nezdinde bütün emniyet ve jandarma personeline vatandaş olarak teşekkürü biz etmiş olalım. 

Dernek ve vakıfları da saymadan olmaz. Beşir Derneği, TÜGVA'da bölgedeydi. Sayamadığımız aktif sahada olan çok sayıda vakıf ve dernek de bölgedeydi. 

Yine Türkiye'nin çeşitli noktalarından gerek kuruluşlar olsun, gerekse de Büyükşehir, il, ilçe ve belediyeleri olsun bölgenin sorunlarına ortak oldu ve yardımlarını gönderdi. 

Basın… 

Herkesin benim görüşüme göre yayın yapmıyor diye eleştirdiği basın. 

Selin başladığı ile anlarda oraya ilk önce gittiler. 

Yağmur altında kaldılar, çamura saplandılar yine de görevlerini yaptılar. 

Anadolu Ajansı temsilcisi Selim Bostancı, TRT temsilcisi Bartın TV Haber Müdürü Bülent Bostancı, Demirören Haber Ajans temsilcisi Ayhan Acar her gün ortalama 16 saatlerini bölgede geçirdi. 

Uykusuz kaldı, aç kaldı işlerini yaptı. Herkesten önce alana gidip, herkesten sonra alandan ayrıldılar. 

Keza yine Anadolu Ajansı Sakarya Bölgeden Ömer Faruk Şimşek, İbrahim Yozoğlu, Zonguldak temsilcisi Gökhan Yılmaz, İhlas Haber Ajansı Bölge Müdürü Yasin Erdem, muhabirleri Onur Altındağ, Rıdvan Bostancı, Demirören Haber Ajansı Bolu muhabiri Murat Küçük de selin ardından Bartın'daydı.

 Bu konuda meslektaşlarımızı da kutlamak gerekli. 

Buna Bartın TV'den Yasemin Günay'ı da eklemeden olmaz. Oda sahaya giderek büyük emek harcadı. 

Kadın kimliği ile orada çoğu kişiye taş çıkartan gazetecilik yaptı. 

Sabah erken saatte bölgeye gitti, 16 saat mesaide bulundu. 

Gelişmeleri an be an Bartın TV'den aktardı. 

Basını haksız yere eleştirenler bir defa da olaylara buradan bakın. 

Bakın ki, belki de artık dünya görüşünüze göre yayın yapmıyoruz diye eleştirilerden vazgeçersiniz. 

Mücahit Demir'i ise konu dışında tutup yazacağım. Kendisi daha 23 yaşında. AK Parti'nin Gençlik Kolları Başkanlığını yapıyor. Hevesli ve cana yakın. 

Konuştuğu kişi kim olursa olsun sohbet ediyor, dinliyor. 

Çok farklı bir profil çiziyor. 

Kırmadan, dökmeden yolunda ilerleyen bir genç. 

Çoğu siyasetçi gibi dar görüşlü değil, düşüncelere saygılı. 

Çalışmayı da seven bir genç. Kendisini geliştirdikçe daha da iyi olacak. 

Yolun açık olsun Mücahit. Mücahit de sel bölgesinden geri gelmedi. Ellerinde koli yardımlar taşıdı. 

Yaşıtları gezerken o sahadaydı. 

Büyüklerim hallediyor demedi. 

Siyasetin bu tür gençlere ihtiyacı var. 

Yolun açık olsun Mücahit. 

Yazının sonuna gelecek olursak, bu felakette güzel bir dayanışma örneği sergilendi, devlet vatandaşının yanında olduğunu, siyaset gerektiğinde eline koli alıp taşıyabileceğini, kuruluşlar istediklerinde harekete geçebileceklerini gösterdi. 

Bu birlikteliğin güzel günlerde de sürmesi dileğiyle tek cümle ile bitirmek lazım. 

İyi ki varsınız!