Vekaletle kurban istişare toplantısı düzenlendi

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ve Diyanet İşleri Başkanlığı öncülüğünde yürütülen 2025 Yılı Vekaletle Kurban Organizasyonu kapsamında, Bartın İl Müftülüğü koordinesinde istişare toplantısı gerçekleştirildi.  

Bartın Diyanet Gençlik Merkezinde düzenlenen toplantıya İl Müftüsü Ömer Keskin başkanlık etti. Toplantıya ilçe müftüleri ilimizde görev yapan din görevlileri katıldı. Gündemde, kurban bağışının önemi, halkı bilinçlendirme yöntemleri ve il genelinde kurulacak kurban stantlarının organizasyonu yer aldı.

"50 yıllık hizmet, 32 yıldır sınırları aşıyor" 

Konuşmasında TDV'nin yurt içi ve yurt dışındaki hizmetlerine geniş yer veren Bartın İl Müftüsü Ömer Keskin, din görevlilerine seslenirken şu ifadelere yer verdi: “Kıymetli hocalarım… Biz Türkiye Diyanet Vakfı olarak tam 50 yıldır bu milletin hayır eli olmaya çalışıyoruz. 1993 yılından bu yana ise vekaletle kurban hizmetlerimizi sadece ülke içinde değil, yurt dışında da sürdürüyoruz. İlk yıllarda sadece kurban eti dağıtıyorduk. Ancak gittiğimiz her yerde yüreğimize dokunan sahnelerle karşılaştık. İnsanlar temiz içme suyu bulamıyor, çocuklar eğitimden mahrum, hastalar tedavi olamıyordu. O zaman anladık ki, bizim görevimiz yalnızca kurban eti dağıtmak değil; gönülleri de doyurmak.” dedi.

“Kurbandan bir medeniyet inşa ettik”

Müftü Keskin: “Kurban organizasyonu aracılığıyla öyle yerler gördük ki… Ayakları çıplak çocuklar, çöplerin içinden su içmeye çalışan insanlar... O an karar verdik: Sadece et değil, umut da götüreceğiz. Bugün Afrika'nın ortasında TDV tarafından açılmış bir su kuyusunda yüzlerce insan temiz su içiyorsa, bu milletin sadakasının bereketidir. Bugün, Kamboçya’da bir TDV okulunda çocuklar dua ederek ders yapıyorsa, bu kardeşliğin meyvesidir. Bugün hastaneye gidemeyen insanlar için açılan klinikler varsa, o sizin emeklerinizin eseridir.” dedi

“Bizler Emanet Taşıyoruz, Allah’ın Rızasına Talibiz”

Müftü Keskin: “Bu kurbanlar sadece hayvan değil; bir dua, bir niyet, bir gözyaşı… Biz, milletimizin bize emanet ettiği bu hisseleri en doğru, en temiz, en güvenli şekilde ulaştırmakla mükellefiz. Bu emaneti taşırken, omuzlarımızda sadece bir torba et yok; milletimizin duası, ümmetin ümidi, Allah’ın rızasına ulaşma gayreti var. Rasulullah Efendimiz, ‘Zayıflarınız sayesinde rızıklandırılırsınız’ buyuruyor. İşte biz zayıfın elinden tuttuğumuz sürece, Allah da bizi yeryüzünde aziz kılacak inşallah.” dedi.

“Gittiğimiz her yere Türkiye'nin selamını götürüyoruz”

Müftü Keskin: “Değerli kardeşlerim… Biz gittiğimiz ülkelerde sadece kurban kesmiyoruz. Biz oralara Türkiye’nin selamını götürüyoruz. Diyanet’in güvenini, TDV’nin samimiyetini, milletimizin merhametini taşıyoruz. Oralarda, Türk bayrağını gören insanların gözlerindeki yaşları, kalplerindeki sevgiyi, dualarındaki samimiyeti anlatamam size… Onlar bizim için ‘et getiren’ değil, ‘umut getiren’ oluyoruz. Biz oralara dostluk, barış, kardeşlik, muhabbet, huzur götürüyoruz. Ve inanın; bu bizi ayakta tutuyor, bizi diri kılıyor, davamıza olan inancımızı pekiştiriyor.” dedi.

“Bizler gittiğimiz yerleri sömürmeye değil, ayağa kaldırmaya gidiyoruz”

Müftü Keskin: “Bazı ülkeler var ki, özgürlük vaatleriyle gidip yıkım bırakıyor. Ama biz öyle değiliz. Biz Arnavutluk'ta 10 bin kişilik cami yapıyoruz. Tokyo’da, Moskova’da camiler inşa ediyoruz. Afrika’da yüzlerce su kuyusu açıyor, okullar yapıyor, hastalar için sağlık merkezleri kuruyoruz. Çünkü biz gittiğimiz yerleri sömürmek için değil, ayağa kaldırmak için gidiyoruz. Bizim farkımız samimiyetimizde, içtenliğimizde.” dedi.

“Burslarla gönül elçileri yetiştiriyoruz”

Müftü Keskin: “TDV olarak her yıl 3-4 bin öğrenciye burs veriyoruz. Bu öğrenciler doktor, mühendis, hukukçu, din görevlisi olarak yetişip ülkelerine döndüğünde sadece bir meslek sahibi değil; aynı zamanda bizim gönül elçimiz oluyor. Bizim dilimizi, dinimizi, kültürümüzü, örfümüzü, kardeşlik ruhumuzu orada temsil ediyorlar. Bu; sadece bir burs değil, bir medeniyet yatırımıdır.” dedi.

“Sizler de önce anlatın, sonra örnek olun”

Müftü Keskin: “Kıymetli hocalarım. Sizlerden istirhamım şu: Bu hizmetleri halkımıza anlatın, gönüllerine dokunun. Gerekirse ev ev dolaşın ama bu hayrı duyurmaktan geri kalmayın. Ve sizler de imkanlar dahilinde birer hisse almaya gayret gösterin. Bu vesileyle örnek olun, teşvik edici olun. Çünkü bir mazlumun duası, bir yetimin gülüşü, bir annenin teşekkür bakışı… Belki dünyadaki en büyük kazancımız olacaktır. Allah bizleri bu kutlu hizmetten ayırmasın.” dedi.