Vali Arslan'dan Cumhuriyet Bayramı konuşması
Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında yaptığı konuşmada Cumhuriyetin bugünün çağdaş, güçlü ve bağımsız Türkiye'sinin temelini oluşturduğunu söyledi
Bartın Atatürk Stadyumunda gerçekleşen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları büyük coşku içinde tamamlandı.
Sağanak yağmura karşın kutlamalarda renkli anlar yaşandı.
Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan’da yağmur altında yaptığı konuşmasında Cumhuriyetin önemine vurgu yaptı.
Bu büyük miras, bize kolay emanet edilmedi
Vali Arslan konuşmasında, “Bugün, Türk milletinin kaderini değiştiren, karanlığın içinden doğan bir ışığın, Cumhuriyetimizin, 102. kuruluş yıl dönümünü büyük bir gurur, coşku ve sonsuz bir minnet duygusu ile kutluyoruz. Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun. Bir asır önce bu topraklarda bir avuç yürekli insan, umutsuzluğun en koyu karanlığında bir meşale yaktı. O meşalenin adı Cumhuriyetti. O meşale, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!” diyen bir halkın sesiydi. O gün, bir milletin makûs talihi değişti. 29 Ekim 1923’te atılan o büyük adımla yorgun, fakir ama onurlu Türk milleti, tarih sahnesinde küllerinden yeniden doğdu. Bu büyük miras, bize kolay emanet edilmedi. Anadolu’nun her köşesi, bu bağımsızlık destanının sessiz tanığıdır. Kurtuluş Savaşı cephelerinde düşmanla savaşan asker kadar, tarlasında üretim yapan köylü, cepheye mermi taşıyan kadın, açlığına rağmen evladını vatan uğruna cepheye gönderen ana da bu destanın kahramanıdır. Cumhuriyet, işte bu halkın alın terinden, gözyaşından, umudundan doğmuştur. Ve bu nedenle, Cumhuriyet bir milletin ortak zaferidir.” Dedi.
Şimdi bizlere düşen görev, emanete sahip çıkmak
Cumhuriyet, her şeyden önce bir toplumsal devrim olduğunu da sözlerine ekleyen Vali Arslan; “Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet, Türk milletinin iradesine, vicdanına ve karakterine en uygun yönetim biçimidir. Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil; aynı zamanda bir medeniyet vizyonudur. Bir var oluş mücadelesinin, bir milletin yeniden dirilişinin, bağımsızlığa ve özgürlüğe olan sonsuz inancının sembolüdür. Cumhuriyet, her şeyden önce bir toplumsal devrimdir. Kadınlarımızın hayatın her alanında yer bulduğu, bilimin ve aklın yol gösterici kılındığı, hukukun üstünlüğünün, özgür düşüncenin ve adaletin teminatı, insan onurunun en yüce değer kabul edildiği bir medeniyet anlayışıdır. Cumhuriyet, mazlumun yanında, zalimin karşısında duran, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesiyle insanlık onuruna hizmet eden bir iradenin adıdır, kimsesizlerin kimsesidir. İnsan hakları, demokrasi ve modernleşme yolunda attığımız en büyük adım olan Cumhuriyet, sadece o dönemin koşullarıyla sınırlı kalmamış; bugünün çağdaş, güçlü ve bağımsız Türkiye'sinin de temelini oluşturmuştur. Cumhuriyet, bize atalarımızdan bir emanettir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Cumhuriyet, düşünce, beden ve bilim bakımından güçlü koruyucular ister” derken, bu emaneti korumanın ancak çalışarak, üreterek ve çağın gereklerine ayak uydurarak mümkün olacağını bizlere hatırlatmıştır. Ve şimdi bizlere düşen görev, o emanete sahip çıkmak, Cumhuriyet’i sadece kutlamak değil, yaşatmak ve her alanda daha ileriye taşımaktır.” İfadelerinde bulundu.
Atatürk’ün sizlere duyduğu güvenin anlamını iyi kavrayın
Tören konuşmasında gençlere de seslenen Vali Arslan, “Bugün, sadece bir takvim yaprağı değil; Cumhuriyet’in, yani özgürlüğün, eşitliğin, umudun doğum günüdür. Cumhuriyet, düşünmektir, sorgulamaktır, üretmektir. Cumhuriyet sizden, sadece geçmişi anmanızı değil, onu anlamanızı ve yaşatmanızı ister. Cumhuriyet sizindir. Sizler bu Cumhuriyet’in en güçlü teminatısınız. Bu milletin gururu, yarının umudusunuz. Atatürk, “Bütün ümidim gençliktedir.” derken, sizlerin aklına, yüreğine, cesaretine duyduğu güveni ifade etmiştir. Bugün bu meydanlarda dalgalanan bayrağın gölgesinde, Atatürk’ün sizlere duyduğu güvenin anlamını iyi kavrayın. Atatürk’ün, “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.” sözünü daima hatırlayın. Sizlerden beklentimiz; düşünen, sorgulayan, üreten, hakkı, hukuku, adaleti savunan, bilimin ışığında yürüyen, vatanını, milletini ve insanlığı seven bireyler olmanız ve bu emanete sahip çıkmanızdır. Cumhuriyet, sizin ellerinizde yaşayacak, sizin fikirlerinizle güçlenecek, sizin yüreklerinizle sonsuza dek var olacaktır. Sizlere inanıyor ve güveniyoruz.” şeklinde konuştu.
Cumhuriyeti ebediyen yaşatacak, bilgiyle büyüteceğiz
Vali Arslan konuşmasının son bölümünde ise, “Cumhuriyetimizin bize kazandırdığı özgüven, dayanışma ruhu, inanç ve ortak idealler sayesinde her alanda önemli atılımlar gerçekleştiren ülkemiz; hayal edilmesi güç büyük projeleri hayata geçirerek, gelişen demokrasisiyle uluslararası arenada saygın ve etkili bir aktör haline gelmiştir. Bugün Türkiye; savunma sanayisinde, teknolojide, eğitimde, sanatta, sağlıkta büyük ilerlemeler kaydetmiş güçlü bir ülkedir. Dünya genelinde gerilimlerin arttığı günümüzde, özellikle yakın coğrafyamızdaki krizlerde üstlendiği kritik roller sayesinde, Türkiye Cumhuriyeti dünya barışı ve güvenliğinin teminatı, istikrarın ve vicdanın temsilcisi olma konumuna ulaşmıştır. İlerleyen süreçte de bölgesinde ve küresel ölçekte barış, huzur ve istikrarın merkezi olma misyonunu sürdürecektir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, “Türkiye Yüzyılı” hedefi doğrultusunda ilerlerken, her birimizin görevi; Cumhuriyetimizin değerlerini korumak, bu mirası daha güçlü bir demokrasi, daha üretken bir ekonomi, daha adil bir toplum ve daha müreffeh bir Türkiye inşa ederek daha ileriye taşımak ve gelecek kuşaklara daha güçlü bir Türkiye bırakmaktır. Bugün burada bir kez daha söz veriyoruz. Atalarımızın kanlarıyla, emekleriyle kurduğu bu Cumhuriyeti, ebediyen yaşatacak, demokrasiyle, adaletle, üretimle, bilgiyle büyüteceğiz. Her alanda çalışan, üreten, paylaşan bir Türkiye için el ele vereceğiz. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görecek, omuz omuza geleceğe yürüyeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere onunla bu kutlu mücadeleyi veren kahraman silah arkadaşlarını, üstün fedakarlıkları ile vatan topraklarını bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum. Aziz milletimizin, Bartınlı hemşerilerimizin, yarınımız, umudumuz sevgili çocuklarımızın ve gençlerimizin Cumhuriyet Bayramı’nı ve Cumhuriyetimizin 102. yılını içtenlikle kutluyor, sizleri en kalbi duygularla sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” Dedi.