'Ucuz kiralama sürecini başlatacağız'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı'nda yaptığı konuşmada, 'Yüzyılın Konut Projesi adını verdiğimiz çalışmayla, 81 ilimizde toplam 500 bin sosyal konut inşa edeceğiz. Yine bu projemizde Türkiye'de ilk kez kiralık konut uygulamasını TOKİ vasıtasıyla hayata geçireceğiz' dedi.
AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı’nda bir konuşma yapan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ülke, millet, parti ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını diledi.
“Türkiye Yüzyılı Buluşmaları” ile başlatılan toplumun farklı kesimleriyle istişare sürecini genişleterek devam ettirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılın tamamında sanayicilerden ticaret erbabına, çiftçilerden gençlere kadar tüm vatandaşların nabzını tuttuklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 yıldır daima milletin rehberliğinde yürüyen, milletle aynı ufka bakan, milletin rotasından hiç çıkmayan bir siyasi hareket olarak Ekonomi İşleri Başkanlığının rolünü bu bakımdan çok önemli bulduğunu söyledi.
“Sizler bizim sahadaki gözümüz, kulağımızsınız. Her biriniz aynı zamanda reel sektör ile partimiz arasında güçlü bir köprü vazifesi görüyorsunuz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomi İşleri başkanlarının illerinde sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileriyle sürekli temas hâlinde olduğunu, onların teklif ve tenkitlerine kulak kabarttığını, bunları genel merkeze düzenli raporladığını kaydetti.
“Milletle inatlaşma olmaz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de sizden gelen bu bilgiler çerçevesinde hem parti politikalarımıza hem de iktidar olarak attığımız ve atacağımız adımlara yön veriyoruz. Bizim prensibimiz 24 yıldır hiç değişmemiştir. Değerli kardeşlerim, milletle inatlaşma olmaz. Milletin rızası hilafına iş yapılmaz. Bugüne kadar ne yaptıysak hep bu hassasiyetle yaptık. Başkaları gibi yukarıdan aşağıya doğru dikte eden değil, her kademede istişare eden, farklı fikirleri can kulağıyla dinleyen bir yaklaşımla hareket ettik. İnşallah bundan sonra da aynı çizgide siyaset yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
AK Parti’nin aynı zamanda hem düşünen hem proje üreten hem de ürettiği projeleri uygulayan, sözlerini lafta ve rafta bırakmayan bir kadro olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam da kendilerine yakışan bir şekilde sadece Türkiye’yi düşündüklerini, Türkiye’nin menfaatleri için mücadele ettiklerini ve ülkenin geleceğini inşa ettiklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21. yüzyılı Türkiye’nin yüzyılı yapma hedefine kilitlendikleri bir süreçte, bu hedefe giden yolun kilometre taşlarını döşediklerini belirterek, her bir yol arkadaşının da görevine bu zaviyeden bakmasını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün ve bugün gerçekleştirdiğimiz toplantılar, niçin daha fazla çalışmamız, daha fazla koşturmamız, milletimizle neden daha fazla hemhâl olmamız gerektiğini, inancım odur ki, sizlere bir kez daha hatırlatmıştır. İllerinize döndüğünüzde her birinizin omuzlarınızdaki bu yükün bilinciyle daha fazla gayret göstereceğine yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Birinci önceliğimiz hayat pahalılığı sorununu kökten çözmek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimleri sonrasında uyguladıkları ekonomi programının etkilerini görmeye başladıklarını belirterek, “Enflasyon başta olmak üzere birçok alanda kayda değer sonuçlar aldık. Şüphesiz önümüzde kat etmemiz gereken daha çok mesafe var. Hep söylediğim gibi bizim birinci önceliğimiz hayat pahalılığı sorununu kökten çözmektir” dedi.
Kuraklık, zirai don ve bölgesel krizler gibi kontrolleri dışındaki engellere rağmen hedeflerine ulaşmakta kararlı olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Depremin yaralarını hızla sarmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar kamu olarak cari fiyatlarla 3,6 trilyon liralık, yani yaklaşık 90 milyar dolarlık harcama yaptık. Geçen ay Malatya’da 304 bininci afet konutumuzun anahtarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. 2025 sonunda da toplamda 453 bin bağımsız bölümü teslim ederek, deprem bölgemizi inşallah ayağa kaldırmış olacağız. Bu harcamaları önceliklendirirken, mali disiplinden ödün vermiyoruz. Hâlen yüksek seyreden kiralar ve konut fiyatlarıyla ilgili de çok önemli bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bundan böyle kira konusunda işin planlamasını devlet yapacak. Yani vatandaş gelsin, kendisi kiraya versin ve yüksek kiralarla orada vatandaşı sömürsün. Bunlara fırsat vermeyip, devlet bu sosyal konutları kendisi kiraya verip, inşallah samimi olarak ucuz kiralama sürecini başlatacağız. Yüzyılın Konut Projesi adını verdiğimiz bu çalışmayla 81 ilimizde toplam 500 bin sosyal konut inşa edeceğiz.”
Projede şehit yakını ve gazilere, emeklilere, 3 çocuğu olan ailelere, engelli vatandaşlara özel kontenjanlar ayıracaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine bu projemizde Türkiye’de ilk kez Kiralık Konut uygulamasını TOKİ’miz vasıtasıyla hayata geçireceğiz. Sosyal konutların bir kısmını vatandaşlarımıza uygun şartlarla kiralayacak, bilhassa dar gelirli ailelerimize rahat bir nefes aldıracağız. Konut projemiz sadece sosyal politikalarda değil, enflasyonla mücadelede de elimizi güçlendirecek, tek haneli enflasyon hedefine ulaşmamıza katkı sunacaktır. Ekim ayı sonunda inşallah projemizin detaylarını milletimizle paylaşacağız. Burada şu hatırlatmayı da yapmak durumundayım. Hükûmetimizin üretimi yatırımı, istihdamı, ihracatı merkeze alan büyüme politikasında hiçbir değişiklik söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’ye yeni rekorları, yeni sevinçleri sizlerle birlikte yaşatacağız”
Küresel ekonomideki belirsizliklere, ticaret ortaklıklarındaki düşük büyüme oranlarına rağmen Türkiye’nin ekonomisinin büyümesini sürdürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2025’in ilk yarısında yıllık büyümemiz yüzde 3,6 olarak gerçekleşti. Millî gelirimiz yıllıklandırılmış bazda 1,5 trilyon dolara yaklaştı. Nereden nereye? Durmak yok, yola devam. Üretim cephesinde zirai dona bağlı olarak daralan tarım sektörü hariç tüm sektörlerde katma değer artışı oldu. İmalat sanayimiz son 12 çeyreğin en yüksek performansını sergiledi. İşsizlik oranımız 28 aydır tek haneli seviyelerde. Bütün bunları umut verici rakamlar olarak görüyoruz. Ama bu süreçte reel sektörümüzün talep ve beklentilerine de kulaklarımızı asla tıkamıyoruz. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki yaşanan her türlü sıkıntının, her türlü ihtiyacın, karşılaşılan her türlü zorluğun farkındayız. Ekonomik istikrar programımıza halel getirmeden, bu talepleri karşılamaya büyük önem veriyoruz. Hükûmet ve siyaset kurumu olarak asli görevimiz sorunlara çözüm bulmaktır. 23 yıldır hep bunu yaptık, bundan sonra da çözüm üreten biz olacağız. Bu süreçte sizden gelen bilgilerin ve yapacağınız bilgilendirmelerin son derece mühim olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Ben sizlere, bu kadroya inanıyor ve sonuna kadar güveniyorum. Allah’ın izniyle Türkiye’yi başarıdan başarıya koşturacak, Türkiye’ye yeni rekorları, yeni sevinçleri, heyecanları sizlerle birlikte yaşatacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidar olarak karşılarında sadece küresel ve bölgesel sınamaların olmadığını, bunlarla birlikte Türk ekonomisine çelme takmaya adeta ahdetmiş bir ana muhalefet partisinin de olduğunu söyledi.
“Yolsuzluk operasyonları başlayınca beytülmala çöreklenmiş yan kesicileri yargıdan kurtarmak için biliyorsunuz boykot diye bir şey uydurdular” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine destek vermeyen hangi marka, kurum, şirket, basın yayın kuruluşu varsa hepsini bu boykot torbasının içine doldurduklarını kaydetti.
CHP’nin mitinglerinde bu markaları yuhalatmaktan hedef göstermeye kadar akıl ve vicdanla bağdaşmayan her şeyi yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fakat ne yaptılarsa muvaffak olamadılar. Ülkemiz genelindeki boykot çağrıları, diğer bütün işleri gibi hep ellerinde patladı” diye konuştu.
Milletin, önünü arkasını düşünmeden yapılan ekonomiyi durdurma çağrılarına prim vermediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi anlaşılıyor ki boykottan amaçları, millî markaları tehdit edip haraca bağlamakmış. Suç örgütleriyle haşır neşir ola ola iyice onlara benzemeye başladılar. Milletimiz artık bunların siyasi parti mi, mafya mı olduğunu karıştırır oldu. Öyle ya önüne geleni tehdit eden bir siyasi parti olur mu? Kendine destek vermeyen herkesi, tetikçilerine linç ettiren bir siyasi parti olur mu? Sayın Özel’in yönetiminde CHP, siyasi parti kimliğini giderek kaybediyor. Daha önce de söyledim. CHP yönetilmiyor, dümeni kilitlenmiş gemi misali oraya buraya savruluyor. Kaptanın ise ne gemi ne de yolcular umurunda. O boş işlerle, boş gündemlerle günü kurtarmanın derdinde. Rakibimiz de olsa biz kimsenin böyle bir duruma düşmesini istemeyiz. Tam tersine biz rakibimizin kalite ve kalibremize uygun olmasını isteriz.”
“Biz siyasette nezaket, saygı ve sağduyuyu korumaya özen göstereceğiz”
CHP’nin yaşadığı bu kimlik bunalımını bir an önce aşmasını temenni ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimlik bunalımının yansımalarını sadece ekonomi politikalarında değil, dış politikalarında da görüyoruz. Yurt dışına gidince yabancılara kendi ülkelerini şikâyet etme alışkanlığını bir türlü bırakamadılar. Güya başka ülkeleri ziyaretlerinde ana muhalefet partisi gibi değil, Türkiye partisi olarak hareket edeceklerdi” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ama kendi ağızlarından çıkan bu sözü bile tutmadılar. CHP Genel Başkanı’nın son ziyareti, bu noktada kelimenin tam anlamıyla bir fecaat oldu. Bu ülkenin, halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı batı başkentlerinde yoldaşlarına yuhalatmanın adı kusura bakmasın ama siyaset değildir, muhalefet etmek hiç değildir. Türkiye’nin ana muhalefet partisine ve liderine yakışan, bırakın böyle bir rezalete zemin hazırlamayı, tam aksine buna karşı siper olmaktır. İç siyaset ayrı, dış politika ayrıdır. İçeri ayrı, yurt dışı ayrıdır. Sayın Özel, bunun tefrikini yapmayı maalesef öğrenemedi. Akıl hocalarını değiştirmezse, korkarım hiçbir zaman da öğrenemeyecek. İnşallah çok geç olmadan, kendini daha fazla rezil etmeden Türkiye’nin de itibarına daha fazla zarar vermeden bunu öğrenme fırsatını bulur. Elbette biz ona kesinlikle bakarak tavrımızı belirleyecek değiliz. Yanlış, bizim referansımız olamaz. Yanlışa, bir başka yanlışla cevap vermek bize yakışmaz. Biz siyasette nezaket, saygı ve sağduyuyu korumaya özen göstereceğiz.”
Türkiye’nin itibarını ve marka değerini yüceltmeyi her türlü siyasi rekabetin ötesinde tutmaya bundan sonra da devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt içi, yurt dışı fark etmeksizin bulundukları her yerde, katıldıkları her toplantıda milleti şanla, şerefle temsil etmenin mücadelesini vereceklerinin altını çizdi.