Kamu müteahhitleri S. O. S. vermek üzere

Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) Genel Başkanı Ali Adıgüzel TV5'nin canlı yayın konuğu olurken Kamu Müteahhitlerinin sorunları ve beklentilerini ülke gündemine taşıdı

KAMİAD Genel Başkanı Ali Adıgüzel canlı yayında yaptığı açıklamalarda, “6 Şubat depremleri sonrasında ülkemizde 50 binin üzerinde vatandaşımız vefat etmiş, binlerce vatandaşımız yaralanarak fiziksel ve zihinsel sorunlar ile psikolojik travmalara maruz kalmıştır. Tabi dünya var oldukça bu depremler özellikle bizim gibi deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkelerde yaşanmış ve yaşanmaya da devam edecektir. Biz ülke olarak depremlerin büyüklük değerlerin yerine; zihinlerinize, sağlam yapılaşma ve deprem bilincini kazımalıyız. Deprem uzmanlarına göre ülkemizin en aktif faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın doğu tarafı şiddetli depremlerle kırılıp enerjisini boşaltmış durumdadır. Fakat batı tarafında bulunan, büyük bir deprem üretecek enerjinin biriktiği uzmanlar tarafından halen ifade edilmektedir. Ayrıca İstanbul'da olası bir depremin yalnızca yapı stokuna değil kentin altyapısına da büyük hasar vereceği öngörülmektedir. Ülkemizin deprem riski altında olması, son yaşanan depremlerle  beraber çok büyük can ve mal kayıplarının oluşması bir kez daha en önemli işimizin deprem riskine karşı hazırlıklı olunmasını gerektiğini göstermiştir. İstanbul başta olmak üzere yurdun deprem riski altında olan tüm noktalarında kentsel dönüşümün ivedilikle tamamlanması gerekliliği de bir gerçek olarak ortaya çıkmıştır. Yaşanan deprem sonrası hükümetimiz bu konuyu ele alarak özellikle İstanbul için yapılan birçok ihaleyle kentsel dönüşümü başlatmıştır. Kentsel dönüşüm uygulamalarıyla modern ve güvenilir yapılar devlet eliyle yapılmalı. 6 Şubat depremleri sonrasında afet bölgesinde vatandaşların yerleştirildiği barınma merkezleri olarak kullanılan yapıların neredeyse tamamının kamuya ait yapılardan oluştuğunu hep birlikte gördük. Bu da bizlere kamuya ait yapıların denetimi ve inşaat kalitesinin diğer tüm yapılardan çok daha güvenli olduğunu göstermiştir. Altını çizmek gerekir ki depremden en az etkilenen yapılar kamuya ait binalardır. Bizler kamu müteahhitleri ve iş insanları derneği olarak kentsel dönüşümün mutlaka devletin kontrolünde ve özellikle devletimizin eliyle yapılmasının doğru olduğunu düşünmekteyiz.” Dedi.

Başkan Adıgüzel açıklamasının devamında devlet eliyle kentsel dönüşümün sürdürülmesi noktasında engeller bulunduğuna da değinerek, “Özellikle son birkaç yılda yapı malzemeleri fiyatlarındaki artış, yine deprem sonrası artan işçilik maliyetleri şu anda olağanüstü noktalara ulaşmış durumdadır. Yaşadığımız depremlerin ardından müteahhitlik sektörüne veya yap-sat müteahhitliği dediğimiz kesimde inşaat sektörüne girişin çok kolay olduğu görülmüştür. Ülkemizde Yapı Denetim Kanunu yürürlüğe girdikten sonra burada belli bir disiplin getirildiyse de yine de tam yeterli olmadığını yaşanan depremle görmüş olduk. yapı Denetim sisteminin ülkemizde kamuya ait yapılarda olduğu gibi çok daha sıkı bir denetimle kontrol edilmesi gerektiğini görüyoruz ve bunu mutlaka talep ediyoruz. Ancak bu şekilde depremin önüne hazırlıklı bir şekilde geçebiliriz.” Şeklinde konuştu.

Pandemi döneminin de inşaat sektörüne olumsuz yansıdığından söz eden Başkan Adıgüzel,  “Pandemi sonrasında tedarik zincirinin bozulması ve döviz kurlarındaki aşırı hareketlenmeler sebebiyle yapı malzemeleri tarih boyunca hiç olmadığı kadar olağanüstü yüksek fiyat artışlarına maruz kalmıştır. Bu da şu an ülkemizde dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın ev sahibi olabilmelerini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Devlet eliyle kentsel dönüşümden bahsederken, devletin şu anda ihalelerde kamuya yüklenici bulunamadığı ve bazı ihalelerin bu nedenle iptal edildiğini de belirtmeliyiz. Son üç yılda olağanüstü artan yapı malzemeleri fiyatları karşısında kamuya iş yapan yüklenicilerin birçoğu işlerini yarıda bırakmak, teminatlarını yakmak ve hatta yasaklı konuma düşmüştür. İşte bu noktada derneğimiz son oluşturduğu rapor ile Çevre Şehircilik Bakanlığından sicil affı talep etmiştir. Son üç yılda yapı malzemesi fiyatlarındaki olağanüstü artışa karşı dayanamayan, taahhütlerini yarıda bırakan, işlerini bitiremeyen yüklenicilere bir af söz konusu olmalıdır. Çünkü ortada olağanüstü bir durum söz konusudur. Ve hükümetimiz bunu göz ardı etmemelidir. Bunun sağlanmasıyla beraber ülkemizde konut açığının ivedilikle kapatılması sağlanabilir.” Dedi.

13 Mayıs 2022 tarihinde ‘Geçici 5. ve 6. Madde’ adı altında yüklenicilere fiyat farkı verilmesi ve yüzde 15’i geçmeyecek işler için bir tasviye hakkı sağlanmasının can suyu niteliğinde olmasına karşın sorunların devam ettiğini dile getiren Adıgüzel, “Malzeme fiyatlarındaki olağanüstü artış karşısında yüklenicinin işi yarım bırakmasını sağlayacak koşulsuz tasviyenin verilmemesi ve ödenen fiyat farkının yetersiz kalması nedeniyle birçok iş yarım bırakılmıştır. Veyahut bu sektörde insanlar elinde avucundakini bitirme pahasına taahhüdündeki işini tamamlamıştır. Şu anda asrın felaketi dediğimiz bu deprem sonrasında piyasada iş gücü sıkıntısı ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle ülkedeki iş gücü, ülkenin imarını yeniden sağlamaya yetmemektedir. Tüm bunların bileşkesinde biz yüklenicilere asgari 90 gün bir süre uzatımı verilmesi, Yüksek Fen Kurulu Başkanlığınca aylık veya 3 aylık güncellemelerle birim fiyatlarının güncellemesini ve kamuya iş yapan yüklenicilere mutlaka bir af çıkararak yasaklılık durumunun kaldırılması gerektiğini ifade etmekteyiz. Bununla birlikte ihalelerde yeniden rekabet ortamı sağlanabilir. Sözleşmelerin feshinden kaynaklanan zarar-ziyanla ilgili kamuda açılan davaların iptalini de talep etmekteyiz. Ancak ve ancak bunlarla birlikte ihalelerde yeniden rekabet sağlanacaktır. Deprem sonrası en çok ihtiyaç duyduğumuz kamuya ait yüklenici sayısı yeniden belli bir seviyeye ulaşacaktır.” Dedi.

Kamu müteahhitlerinin yaşanan afet sonrası enkaz çalışmalarına tüm iş makineleri ile seferber olduğunu ve her türlü insani - ayni yardımı devletle iş birliği ile yaptığını, afet sonrasında başlayan yeni yapılaşmada da bu şehirlerin imarını sağlayan kesimin kamu müteahhitleri olduğuna dikkat çeken Adıgüzel, “Pandemi sonrası fiyat artışları karşısında ezilerek büyük mağduriyet yaşamış, bir kısmı büyük maddi zararlar içinde işlerini tamamlamış ve bir kısmı da işlerini tamamlayamayarak ihalelerden yasaklı duruma düşmüş kamu yüklenicileri, kamu eli ile yapılacak kentsel dönüşümün yine baş aktörü olacaklardır.” İfadelerinde bulundu.

 

Bakmadan Geçme