Duruşma sona erdi
Görevden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nuni 20 Ocak'ta katıldığı bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle 'Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret', 'Tehdit' ve 'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçundan açılan davanın üçüncü duruşmasında karar çıktı.
Görevden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nuni 20 Ocak'ta katıldığı bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle 'Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret', 'Tehdit' ve 'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçundan açılan davanın üçüncü duruşmasında karar çıktı.
Duruşma, İstanbul Adliyesi'ndeki 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunun yetersiz kalması nedeniyle Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesindeki 1 No'lu duruşma salonunda saat 10.20 sıralarında başladı. Duruşmaya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in avukatı, başka bir dosya kapsamında tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Dilek İmamoğlu, bazı belediye başkanları ve milletvekilleri katıldı. 16 Haziran'da görülen duruşmada savcılık esasa ilişkin mütalaasında, İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle söz konusu suçları işlediği kanaatine vararak, İmamoğlu'nun 'Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret', 'Tehdit' ve 'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
'EKREM CUMHURBAŞKANI OLMASIN DİYE DÜŞÜNDÜLER'
Ekrem İmamoğlu esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmasında, "Hayat kısa, savunmam da hayat kadar kısa olacak. Burada bulunmamızın sebebi, sadece bir panelde söylenen sözlerle sınırlı kalabilecek bir durum değil. İstanbul'un bir mahkemesinde yargılanma süreci içerisindeyiz ama olması gereken adreste değil, başka bir adreste yargılanıyoruz. Her şey olağanüstü şekilde gerçekleşiyor. Apar topar, telaşla bir iddianame daha ortaya çıkarıldı. Yine türlü türlü hukuksuzluklar yaşandı. 18 yaşında bir gencin yaptığı bir işlemin içerisinde ne bir sahte evrak ne herhangi bir uydurma bir belge dahi yokken hakkında soruşturma açılıyor ve iddianame hazırlanıyor. 18 yaşındaki Ekrem hakkında, ileride cumhurbaşkanı adayı olacak diye siyasi yasak istenen bir iddianame hazırlanıyor. Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı olmasın diye düşündüler sanırım" dedi.
İMAMOĞLU'NDAN DEM PARTİ VE MHP'YE ÇAĞRI
İmamoğlu savunmasının devamında, "Biz 12 şehidimizi kaybettik. 12 insanımızı kaybettik. Neden herkes susuyor. Tam da bu noktada, bizi bu sıkıntılı ortama taşıyan, Mart'tan beri süren operasyonlarla birlikte milletin daha da fakirleştiği bir dönemdeyiz. Dünya ülkeleri kendilerini yeni bir düzene hazırlıyor. Biz ise dünyanın en yüksek faizini veriyoruz yüzde 46. İnsanlar borçlanamıyor, borçlanacak banka bulamıyor. Bu ülkede sanayici üretemiyor. Açlık sınırının altında yaşayanların olduğu bir ülkede, bugün biz neyle uğraşıyoruz. Susturulamayan, konuşturulmayan; vesikalık fotoğrafından bile korkulan bir Ekrem İmamoğlu var şu an. Burada şunu not düşelim; Ya adalet ya sefalet. Bütün bu olumsuzlukları kimin ihtirası yüzünden yaşıyoruz. Gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz. Dünyada bütün taşlar yerinden oynuyor. 86 milyon insanımızın isteklerini yerine getirmek bizim yükümlülüğümüzdür. Değerli dostlarım, yarınlarda bizim bu sesimizi yazıyla birlikte okuyacak vatandaşlarımıza sesleniyorum. Zorlu günlerden geçiyoruz. En önemli meselelerimizden biri terörsüz bir Türkiyedir. Her zaman savaşların, terörden beslenenlerin karşısında olduk, yine olacağız."dedi.
İmamoğlu savunmasında "Milliyetçi Hareket Partisi'ne ve DEM Parti'ye bir çağrıda bulunmak istiyorum: Bu süreci fırsat bilen akıldan kendinizi uzak tutun. Süreçte sadece kendi ikbalinin peşinde koşanlara fırsat vermeyin.Siyaset burada ikbal aramasın. Burası bir mahkemedir. Burada siyasi müdahale olmamalıdır. Siyasi müdahale altında hareket edenlerin ileride karşılaşacağı şey, tehdit ve hakaret değil; milletimize çektirdikleridir. Ben, yargının kötüye kullanılmasına, siyasete aparat yapılmasına karşı durmaya devam edeceğim. Ben seçimi değil, gelecek nesilleri düşünmeye devam edeceğim. Dimdik ayaktayım, cesaretim tavandadır. Allah yolumuzu açık etsin, milletimizi korusun. Gerçekten üzücü olan, bu iddianamenin 10 saniye içinde hazırlanmış olmasıdır. Çağlayan'dan kaçırılıp Silivri'ye getirilmiş olmaktan dolayı da üzüntülüyüm" şeklinde konuştu.
SAVCI VE İMAMOĞLU ARASINDA GERGİNLİK
Duruşma sırasında savcı ile İmamoğlu arasında gerginlik yaşandı. Mahkeme Başkan'ının İmamoğlu'nu konuşmasından sapmaması, davada kendisine yöneltilen suçlamalara karşı konuşması yönünde uyarması üzerine İmamoğlu, "Sayın Hakim bitiriyorum. İddianamenin özü de budur zaten. Türkiye tarihinde bana uygulandığı gibi bir tecrit uygulanmadı" ifadelerini kullandı. İmamoğlu konuşmasını sürdürürken duruşma savcısına bakması üzerine, savcı İmamoğlu'ndan kendisine bakmamasını istedi. İmamoğlu ise, duruşma savcısına "Size bakmak yasak mı. Sayın Hakim size soruyorum. Savcı Beye bakmam yasak mı" diye konuştu.
1 YIL 8 AY HAPİS CEZASI
Duruşma saat 12.20 sıralarında verilen 45 dakikalık aranın ardından yeniden başladı. Mahkeme heyeti, Ekrem İmamoğlu’nu 'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçlamasından beraat ettirirken; 'Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret' suçundan 1 yıl 5 ay 15 gün, 'Tehdit' suçundan ise 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. İmamoğlu toplamda 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı.