'Son seçimin birinci partisiyiz, artık sokakta çok daha güçlüyüz'
CHP'nin TBMM Grubu 28. Dönem 3. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı Bolu Abant'ta başladı. Açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Özgür Özel, partisinin son seçimlerde 47 yıl sonra birinci parti olduğunu hatırlatarak Meydanda, çarşıda, pazarda, tarlada biz varız ve gitgide güçleniyoruz dedi.
CHP’nin TBMM Grubu 28. Dönem 3. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı Bolu Abant’ta başladı. Açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Özgür Özel, partisinin son seçimlerde 47 yıl sonra birinci parti olduğunu hatırlatarak "Meydanda, çarşıda, pazarda, tarlada biz varız ve gitgide güçleniyoruz" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 2 gün boyunca sürecek TBMM Grubu 28. Dönem 3. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı, Abant’ta başladı. Saat 10.00’da milletvekillerinin katılımıyla saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıda CHP Genel Başkanı Özgür Özel açılış konuşmasını yaptı.
"Son seçimin birinci partisiyiz"
Son seçimlerde 1.parti olduklarını dile getiren Genel Başkan Özgür Özel, "70 günde 20 miting yaptık, sahayı sizler organize ettiniz. Onlarca belediyemizin yüzlerce açılışına hep birlikte gittik. Birileri klimalı salonlarda kendi atıklarına kendilerini alkışlatırken siz meydanlardaydınız, sahadaydınız, sokaktaydınız. Toplam 59 eylemimize 11 milyon vatandaş katılırken siz her biriniz olmanız gereken yerdeydiniz. Buradan iki milyon Cumhuriyet Halk Partisi üyesi adına, partiye 17,5 milyon oy vermiş seçmenler adına, Cumhurbaşkanı Adayımızı darbenin dördüncü günü 15,5 milyon kişiyle aday gösteren vatandaşlarımız adına, Cumhuriyet ki kimsesizlerin kimsesidir, onun kurucu partisinin grubuna yürekten teşekkür ediyorum. Her birinizi ayrı ayrı kutluyorum. Son yerel seçimlerde 47 yıl sonra partimiz birinci parti olmuştu. Partimizin seçmen desteğinin yaz dönemi boyunca artarak devam ettiğini memnuniyetle izledik. Birazdan sayın genel sekreterimizin sunumunda da Türkiye’deki bütün araştırma şirketlerinin ortalamalarını, partimize yapılan özel çalışmaları, başka partiler için yapılan çalışmaların yansımalarıyla bu sunumları ayrı ayrı göreceğiz. Ama herkes bilsin ki anketlerde birinci partiyiz, evet. Son seçimin birinci partisiyiz, evet. Ama en önemlisi artık sokakta çok daha güçlüyüz. Meydanda, çarşıda, pazarda, tarlada biz varız ve gitgide güçleniyoruz. Millet yüzünü Cumhuriyet Halk Partisi’ne döndü. Çünkü millet yüzünü yanında olana döner. Millet oy alırken yüz dönüp beş yıl boyunca sırt dönenlere, ‘Ne olursa olsun canım, nasılsa gelecek seçimlerden önce bir yerlerden para ayarlarız. Enflasyonu salarız. Seçimden sonra yine bedelini onlara ödetmek üzere biz bu emekliyi kandırırız, asgari ücretliyi kandırırız, çiftçiyi kandırırız, gençleri bir şekilde kandırırız’ diyenlere karşı artık millet seçimde yüz dönüp de sonrasında dönenler yerine seçimin ertesi gününden itibaren birinci parti olmalarına rağmen milletin derdiyle dertlenenleri, onları savunanları, yanında olanları görüyor" şeklinde konuştu.
"Bin günlük bir kampanyanın içindeyiz"
Bin günlük bir seçim kampanyası içerisinde olduklarını söyleyen Özel, "Bu yüzden de Cumhuriyet Halk Partisi kazandığı seçimin akşamında ‘Bu seçimin kaybedeni yoktur, kazanan millettir’ derken, ‘Sevinmeyeceğiz. Kaybedenleri, kaybeden partiye oy verenleri rencide etmeyeceğiz. Bundan sonraki seçimin ilk günüdür yarın sabah, gelecek seçim için ve iktidara yürümek için hep beraber çalışacağız’ demiştik. İddia ediyorum. Cumhuriyet tarihinin, dünya siyaset tarihinin en uzun soluklu seçim kampanyasını yapıyoruz. Rahmetli Demirel 300 gün kampanyayla ‘İktidara yürüyeceğiz’ deyip, 300 güne yakın bir kampanya yaparak iktidarı değiştirmişti. Bin günlük bir kampanyanın içindeyiz. Partimiz bu ağır saldırılara uğradığında seçimlere bin gün vardı, o günden beri sokaktayız. Otobüsün üstündeyiz, meydandayız, milletle birlikteyiz. Görünen o ki, millet bu iktidar yürüyüşünü kıymetlendirmiştir. Büyük bir anlam yüklemiştir. Bunu bir siyasi mücadeleden çok, Cumhuriyeti kuran partinin kendine ihtiyaç duyulduğunda, 100 yıl sonra bir kez daha kendini kurtarmasını, bir kez daha Cumhuriyetin olmazsa olmazı demokrasiyi kurmasını, bu millete ilk getirdiğinde milletin sarılıp bırakmak istemediği sandığı tehdit altında gören millet, sandığa sahip çıkan, Cumhuriyet Halk Partisi’ne sahip çıkmaktadır. Bunu hepimiz görüyoruz. Milletimize buradan Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak söz veriyoruz: O sandığı kimseye kaptırmayacağız, o sandıkla iktidarı değiştireceğiz, sizin yüzünüzü bir kez daha güldüreceğiz" ifadelerine yer verdi.
"Partimize nasıl sahip çıkıyorsak onların kurumsal kimliklerine de öyle sahip çıkmak durumundayız"
Muhalefet partilerinden destek gördüklerini ifade eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "1 Ekim’de, bir gün bizim Meclis’te olmamamızın iktidar partisini nasıl bir davranışa ittiğini, nasıl ruh hallerinin yalnızlaştığını ve bunu nasıl telafi etmeye çalıştıklarını bugün milletimiz gördü. Meclis Başkanı eliyle ve ağzıyla, partilerin liderlerine yapılan bir davete icabet etmiş olan sayın liderlere, sosyal medyada da basınında da herhangi bir yerde de yapılan tüm haksız saldırılardan büyük bir üzüntü duyduğumuzu açıkça ifade etmek isterim. Ancak orada yapılanın, içeride bulundurulan tek kamera ve tek fotoğraf makinası veya ekibi varken, özenle seçilmiş en insani gülüşlerin, duruşların hepimizin başına gelebilecek bir takım talihsiz bakışların, özellikle kimler tarafından çekildiğini, kimlerin paylaştığını, Cumhurbaşkanlığı fotoğraf servisinin ne özenle yaptığını hep birlikte gördük ve takip ettik. Ama bunun üzerinden sözümüze değer veren kim varsa, köşesinde yazan, televizyonda tartışan, sosyal medyada yorum yapan. Bu büyük haksızlığa, bu büyük lince, Meclis Başkanı’nın çağrısıyla gösterilen nezakete, bir linç kampanyasına kim katkı sağlıyorsa bunun bir an önce son verilmesi gerektiğini büyük bir samimiyetle söylüyorum. Çünkü bugün Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi bu ağır saldırı altındayken, Meclis’te bulunan ve Meclis dışında bulunan bütün muhalefet partilerinden sadece dostluk gördük. Tek başına Cumhuriyet Halk Partisi’ni savunmaya onları çağırmadık. Biz onlarla birlikte Türkiye’deki demokratik sistemi, sandığı savunduk, savunmaya da devam ediyoruz. Bundan sonra DEM Parti’den İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’nden Deva Partisi’ne, Gelecek Partisi’ne, Emek Partisi’nden TİP’e, Meclis zemininde bulunan birlikte mücadele verdiğimiz bütün muhalefet partilerine, partimize nasıl sahip çıkıyorsak onların kurumsal kimliklerine de öyle sahip çıkmak durumundayız. Ben çok değerli Genel Başkanlarıyla ayrı ayrı görüştüm ve görüşmeye de devam ediyorum" dedi.





