Bartın Platformundan açıklama

Bartın Platformu, Hattat Holding’in kömür çıkarmayla ilgili başlattığı ÇED sürecine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Platform tarafından yapılan açıklamada konuyla ilgili 8 Şubat tarihinde gerçekleştirilmesi planlanan Halkın Katılımı Toplantısı’na katılım sağlanmayacağı belirtilirken; “2024 yılında ilk kez kömür çıkarmayla ilgili bir ÇED süreci için başvuran Hattat’ın keyfine göre 08.02.2024 tarihinde yapmayı planladığı Halkın Katılımı toplantısına katılmayacağımızı bildiriyoruz. Fakat Hattat’ın keyfine göre sulandırılan bu sürecin her zaman olduğu gibi takipçisi olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz.” Denildi. 

“Rödovans sözleşmesinin süresi 2024 yılında bitmesi gerekiyordu”

Açıklamalının devamında şu ifadelere yer verildi; “Hattat Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına başvurarak yeni bir ÇED süreci başlatmış. Bu süreç, içinde ilk kez termik santral olmayan, kömür çıkarmak için başlatılan bir ÇED süreciymiş (!). Sene olmuş 2024, Hattat’ın ilk kez kömür çıkarmak için bir ÇED süreci başlattığını görüyoruz. Hâlbuki 2005 yılında Amasra B sahasını devletten 20 yıllık süreyle kiralayan Hattat’ın rödovans sözleşmesinin süresi 2024 yılında bitmesi gerekiyordu. Bartın Platformu’nun önderliğinde Bartın Amasra halkının sürdürdüğü kararlı mücadele Hattat’ın aklını başına ancak 20 yılda getirebilmiş.
 
“Toplantılar halkın yoğun tepkisi nedeniyle yapılamamıştı”

Hattat şirketinin 2005 yılından itibaren Amasra ilçesi Gömü ve Tarlaağzı köylerinde termik santral kurma teşebbüsü içinde olduğu herkes tarafından biliniyor.  Hattat tarafından yapılması planlanan Termik santrallere ilişkin halkın katılımı toplantıları ilk kez 24-25 Kasım 2010 tarihlerinde yapılmak istenmiş, fakat Bartın-Amasra halkının yoğun itiraz ve tepkisi nedeniyle yapılamamıştı. Termik santral ile ilgili olarak yapılmak istenen ondan sonraki bütün halkın katılımı toplantıları da halkın yoğun tepkisi nedeniyle yapılamamıştı. Bartın ve Amasra halkı yörelerinde “Termik Santral” yapılmasını istemediklerini Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlarına, merkezdeki ve yereldeki bürokratlarına defalarca kez haykırmışlardı.
 
“Termik santral yapımından vazgeçtim söylemleri samimi bulmuyoruz”

Özellikle 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı ve diğer alt ölçekli planlarda Termik santral yapımı için yapılan değişikliklerin iptalinden sonra Hattat şirketi sahibi ve yetkilileri kamuoyuna Termik santral yapımından vazgeçtiklerini beyan etmelerine rağmen, bu planlarda termik santrallere yer veren idari işlemlerin mahkemeler tarafından iptal edilmesine karşı çıkarak, bu iptal kararlarını üst mahkemelerde temyiz etmişti. Böylece “Termik Santral yapımından vazgeçme beyanınız samimi ise planların iptaline dair dört adet davadaki temyizlerinizi çekiniz” şeklindeki Amasra/Bartın halkının taleplerini yerine getirmemişti. Bu nedenle “Ben kömürcü Mehmet ağa değilim, ben Sanayücü Mehmet ağayım” diyen Mehmet Hattat’ın Çevre Düzeni Planı ve üç adet alt ölçekli plandaki aleyhine sonuçlanan davaları temyiz etmiş olması nedeniyle “ben Termik Santral yapımından vazgeçtim” söylemlerini samimi ve gerçek bulmuyoruz.

 “Bu sürecin takipçisi olduğumuzu ilan ediyoruz”

Bu süreçle ilgili olarak 08.02.2024 tarihinde Amasra Gençlik  Spor İl Müdürlüğü Kapalı Spor Salonunda saat 10.30’da Halkın Katılımı  toplantısı düzenleneceği ilan edilmiş. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve bürokratlarının daha önceki ÇED süreçlerini uygulamada rutin ve aynı zamanda bir formalite prosedür olarak gördüğünü Amasra / Bartın halkı yaşayarak görmüştür. Çevre Kanunu’nu ve ÇED yönetmeliklerindeki Halkın Katılımı ve devamında İDK toplantılarını, Kamu kurumlarının görüşlerini tamamlanması gereken  formalite ve prosedür olarak gören Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ve bürokratlarının, 2005’de kiraladığı kömür sahasıyla ilgili olarak tam 20 yıl sonra, sözleşmenin bitmiş olması geren 2024 yılında ilk kez kömür çıkarmayla ilgili bir ÇED süreci için başvuran Hattat’ın keyfine göre 08.02.2024 tarihinde yapmayı planladığı Halkın Katılımı toplantısına katılmayacağımızı bildiriyoruz. Fakat Hattat’ın keyfine göre sulandırılan bu sürecin her zaman olduğu gibi takipçisi olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz.”