'Sizin derdiniz koltuk, bizim derdimiz vatan'
Anahtar Parti Bartın İl Başkanı Abidin Acar yaptığı açıklamada, PKK'nın silah bırakma sürecini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'AK Parti, MHP ve DEM Parti birlikte yürüyoruz' sözlerini değerlendirdi.
Anahtar Parti Bartın İl Başkanı Abidin Acar yaptığı açıklamada, PKK'nın silah bırakma sürecini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'AK Parti, MHP ve DEM Parti birlikte yürüyoruz' sözlerini değerlendirdi.
Acar, Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu'nun basın açıklamasında altını çizdiği konulara tamamen katıldığını ifade ederek, 'Bugün bu millete düşen görev, bu ihaneti unutmayacak bir hafıza, bu sahtekrlığı affetmeyecek bir vicdandır. Biz bu açıklamayı sadece bir siyasi duruş için değil, Türk milletine olan tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmek için yapıyoruz.' dedi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Birilerinin hissesine bebek katili Öcalan düştü. Bizim hissemize tabuta sığmayan binlerce kahraman. Siz çocuklarımızı vura vura yaşlanmış teröristlerle yan yana yürümeyi kendinize yakıştırdınız, biz 34 bin lira maaşıyla 'burs vereceğim' diyen şehit evladımızla yürümeye razıyız. Koca devleti, kovaların içine koydukları 30 tane silaha kurban ettiler. 30 tane silahı yakıp yeniden inlerine girdiler. Teslim de olmadılar. Terörist kadın bile 'anayasal güvence ve meclis' çözümü beklediğini ağzından kaçırdı. Oradaki her sembolün Zerdüştlükten alındığını da mı bilmiyorsunuz?'
'Öcalan'ı alın gelin, içeride kim varsa çıkarın'
Sandığın başında sizi milletimizle bekleyen biziz. Yüzlerce mikrofonla cani Öcalan'ı da alın gelin veya canlı yayın yapın veya mektup da yazdırın. Komisyon kurdurdunuz, anayasa konuşturdunuz, Kurucu Önder dediniz, yetmedi. Müebbet almışları bağışladınız, biraz daha içeride var. İçeride kalanlardan varsa çıkarın, birlikte gelin.
Bin yıldır buradayız. Metehan'ın kurduğu da, Atatürk'ün kurduğu da aynı devletti. Biz devletimizi düşmanlarla oturup anlaşarak değil, düşman göme göme kurduk. Siz bugün 'derdimiz bir' diyerek düşmanlarla saf tuttunuz.
Sizin derdiniz koltuk, bizim derdimiz vatan…
Siz seçimi kazanma hesabındasınız, biz bu devleti yaşatma derdindeyiz.
Siz makamlarda yer kapma telaşındasınız, biz bu milletin çocuklarına mahcup olmama derdindeyiz.
Bizim derdimiz;
Evladını toprağa veren ananın suskunluğudur,
Geceleri nöbet tutan askerin duasıdır,
Sırf bu topraklarda kardeşçe yaşamak istediği için vatanına sımsıkı sarılan Kürt'ün mahcubiyetidir,
Yüz yıl sonra bile Cumhuriyet'i omuzlarında taşıyan gençlerin sorumluluğudur.
Biz dertliyiz.
Terörle mücadele eden Türk Devleti'nin, terör örgütünün temsilcileriyle anayasayı konuşur hale getirilmesinden dertliyiz.
Çocuklarımızın katillerine mikrofon, kamera, komisyon ve kürsü verilmesinden dertliyiz.
Fırat Çakıroğlu'nu toprağa verirken susanlar, katilleriyle el sıkışırken nutuk atanlar yüzünden dertliyiz.
'Kurucu önder' diyerek, Öcalan'a gölge hükümranlık kurduranlar yüzünden dertliyiz.
Ekonomide söz verip de açlığı büyüttüğünüz için dertliyiz.
Hukuku çiğneyip de hl 'adalet' kelimesini ağzınıza aldığınız için dertliyiz.
İsraf içinde yüzüp, millete 'sabır' nasihatı ettiğiniz için dertliyiz.
İl Başkanı, PKK ile Kürt halkının birbirine eşitlenmesine de sert çıktı:
'132 Kürt kızının tecavüzcüsünü Kürtlerin temsilcisi yaptınız. PKK'yı yerli-milli gösterip bu millete kabul ettirmek istiyorsunuz. Öcalan size düştü, Kürt kardeşlerimiz bize. Kur'an'a, Hz. Peygamber'e ve İslam tarihindeki yüce kişilere karşı her türlü hakareti yapmış terörist başını ümmet olarak sayıyor ve Kürde değdiriyorsunuz.'
'Bu Plan, Ortadoğu'yu İsrail'e Güvenli Hale Getirme Planıdır!'
İl Başkanı, Büyük Ortadoğu Projesi'nin geldiği noktayı şöyle özetledi: 'Bu strateji Türkiye'yi büyütmedi, Kürtleri, Türkleri, Arapları birbirine düşürdü. Amaç İsrail'i rahatlatmaktır. Biz bu planın parçası olmayacağız. Biz dinsiz örgütün yardımıyla ümmet kurmayacağız ve kurtarmayacağız'
İl Başkanı Acar şu vurguyu yaparak sözlerini tamamladı: Artık yeter. Bu ülkenin devletini, milletini, tarihini ve geleceğini, birilerinin siyasi heveslerine kurban etmeye razı değiliz. Bu topraklarda ihaneti seyretmeyeceğiz. Bugün buradan; Cumhuriyet Halk Partisi'nin yöneticilerine, AK Parti'nin geçmiş seçimlerde millete verdiği sözlerin tam tersini uygulayan kurmaylarına, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ülküsü uğruna gece gündüz çalışan, hiçbir kişisel menfaat gözetmeden 'vatan sağ olsun' diyen samimi ülkücülerine sesleniyoruz:
Hiçbir ülkücü MHP'ye mahkûm değildir. Hiçbir muhafazakr, hiçbir dindar AK Parti'ye mecbur değildir. Hiçbir cumhuriyetçi, CHP'den başka adresi yok sanmasın. Biz hiçbir siyasi partiye mahkûm değiliz. Biz devletimize mahkûmuz. Biz vatanımıza mahkûmuz. Biz çocuklarımızın istikbaline, bu ülkenin geleceğine mahkûmuz. Şimdi yeniden o hakikati hatırlama zamanıdır: Sözünü tutmayanlardan değil, emaneti hakkıyla taşıyanlardan yana olma zamanıdır.