Kümeye giden 90 yıllık arma
Yazık, çok yazık...
Bartın Atatürk Stadyumunda oynanan ve neredeyse her maç sonu tekrar eden 'YÖNETİM İSTİFA' sesleriyle beraber Bartınspor için hayal edilen ama uygulanamayan projenin çöküşüne şahitlik ettik!
Bartınspor, tarihinin en hazin sezonunu yaşıyor.
90 yıllık arma her geçen gün dibe çekiliyor.
Her sezon şampiyonluk yarışında ye alan ve rakiplerine korkulu rüya olan Bartınspor'a artık averaj takımı gözüyle bakılıyor.
Daha da kötüsü bu gidişe dur denilemiyor!
***
Bartınspor yönetimi kapalı bir kutuda bir takım işler yapıyor.
Bugün o kapalı kutuda neler olup bittiğini kimseler bilmiyor.
Kulübü alaşağı eden insanlar kısır açıklamalarına yalan-yanlış ifadeler ekleyip kamuoyunu yanlış yönlendirmekten de çekinmiyor!
***
Arma aşığı yüzlerce insan Bartınspor'a sezon sonu ne olacağını soruyor!
Sosyal medyada yorumlar hep aynı kapıya çıkıyor.
İşin daha da ilginci Bartınspor'un Başkanı bile küme düşmeyi daha bugünden normalleştirmeye çalışıyor.
Yetmiyor, küme düşmenin onurundan şerefinden bahsediyor.
***
Kulüp Başkanı göreve gelirken projeden bahsetti.
Bartınlı gençlerle yola çıkılacağını söyledi.
Başarı için uzun vadeli bir planlamadan söz etti.
Kimse ses etmedi!
Kimseler biz o kadar bekleyemeyiz demedi!
Hamurunda Bartınlı gençlerin olacağı bir projeye kuşkusuz herkes sabır gösterecekti.
Lakin hiç kimse daha sezonun ortası gelmeden düşme hattına ve çok geçmeden son sıraya düşeceğimizi ve üstüne averaj takımına dönüşeceğimizi beklemiyordu!
Üstelik Bartınlı gençlerde takımda forma giyemiyordu!
Ve başkan bu gerçeği 'yörenin gençleri' söylemiyle ört pas etmeye çalışıyordu!
***
Başkan, Bartınspor gibi köklü ve şehrin en önde gelen markasını omuzlamanın ne kadar zor olduğunu gördü.
Yöneticilik için spor adamı olmanın yeterli olduğu sanılıyordu.
Hoş, davulun sesi uzaktan hoş geliyordu.
***
Bartınspor yöneticilerinin 'Bartınlı Gençler' söylemi ile yola çıktığını hepimiz hatırlıyoruz.
2-0 yenildiğimiz Çankırı FK maçında ilk 11'de sahaya çıkan Bartınlı genç sayısı sadece 2 idi.
4-0 yenildiğimiz Bafraspor maçında da sadece 2 Bartınlı genç ilk 11'deydi.
Hani Bartınlı gençlerle yola çıkmıştık?
Yoksa bu söylem spor kamuoyundaki tepkilere karşı bir kredi yahut beklenen başarısızlığı kamufle etmek için kullanılmış bir taktik miydi?
Eğer öyle ise Bartınspor'un Bartınlı gençlerle mücadele etmesini dileyen ve Bartınspor'un Bartınlı gençlerle sahaya çıktığını düşünen herkes kandırılmış sayılmaz mı?
Bana göre bir şehir bu yalanla kandırıldı!
***
Bartın'da 1. Amatör Lig'de zirve yarışındaki takımlar Bölgesel Amatör Lig hayali kuruyor.
Amatör ligde bugüne dek görülmeyen paralar dönüyor! Ciddi hamleler yapılıyor.
Hesaplar Bartınspor'un puan tablosundaki yerine göre yapılıyor.
Bartınspor'da ise planlar olmayan paralar üzerinden yürüyor.
***
Taraftarsız başarı için sahada, masada ve kasada çok güçlü olmak gerekiyor!
Bartınspor hangisinde güçlü?
Görünen o ki hiç birinde!
Yıllarca arma için emek veren, çoğunluğu genç yüreklerden oluşan bir taraftar grubuna sahip çıkmak, 'Martıların kanadını kıracağım!' demek yerine yol göstermek, ağabeylik yapmak vardı…
Yanlışları varsa oturup konuşmak, doğruları anlatıp ortada buluşmak vardı…
Tribünleri, 'Yönetim İstifa' seslerini bastıramayan tek bir davula mahkum etmemek vardı…
***
Mevcut yönetim kongre sonrası bir kez olsun Bartın basını ile bir araya gelmeyi düşünmedi.
11 hafta boyunca Bartın basınına ne bir demeç ne de bir açıklama yapılmadı.
Yayın yasağının uygulanmasıyla beraber kapalı kutu iyice izole edildi.
***
Yayın yasağı olayını buradan tüm gerçekliği ile anlatayım.
Bartınspor maçlarının canlı olarak yayınlanması kulübe 1 TL dahi külfet oluşturmuyordu.
Üstelik yayın yapan medya kuruluşu da bu yayınlardan 1 TL dahi menfaat sağlamıyordu.
Buna karşın hafta sonları Bartınspor maçlarını yurdun dört bir yanından ve hatta Almaya'dan,
Belçika'dan canlı olarak izlemek için can atan yüzlerce kişi uygulanan bu yasakla beraber koca bir karanlığa mahkum edildi.
Peki bu yasağın gerekçesi neydi?
En başlıca neden tribünlerdeki, 'YÖNETİM İSTİFA' tezahüratlarının canlı yayına yansıması ve maç sonu yaşananları yayında sesli olarak izleyici ile paylaşmamdı.
Bu durum Bartınspor Başkanı ve beraberindeki yöneticilerin hoşuna gitmemişti.
Çünkü anlayış şuydu; yayın yapıyorsak eleştiri yapmaya hakkımız yoktu.
Sadece yayın yapan bizlerin değil, 100 lira verip tribünde maç izleyenlerin
ve sezon başı kombinesini almış taraftarların dahi eleştirmeye hakkı yoktu!
Hatta ve hatta kulübe üye olanların da Bartınspor aleyhinde konuşmaları yasaktı.
Konuşanlar hakkında gereken yapılacaktı!
***
Canlıca şahit oldum!
Sezon başında kombine alan bir taraftar Bartın'da oynanan maçın devre arasında takımla ilgili eleştirisini başkana iletti diye, 'Oturduğun koltuğun kıymetini bil!' Denilerek tehdit edildi.
***
Bartınspor Başkanından uyguladığı yayın yasağı konusunda mertçe konuşmasını beklerdim.
Bu hususta yalan-yanlış ifadelerde bulunuşuna üzüntü ile şahitlik ettim.
Olayı tüm gerçekliği ile anlatmak yerine izin bahanesi gibi gerekçeler uydurması ve alenen konuyu çarptırması hiç hoş olmadı.
Sağ olsun, kimliği ve kişiliği hakkında bizlere fikir verdi.
***
Sonuç!
Bartınspor için hayal edilen proje bu ana kadar gördüklerimizden ibaretse ne yazık ki iflas etti!
Bu ana kadar görmediklerimizden gelecek medet ise umumi ortamı çoktan terk etti.
- Bülent BOSTANCI