KBÜ'de dini içeriklerin sosyal medyada dönüşümü masaya yatırıldı
KBÜ'de Düzenlenen seminerde 'Dijital Dindarlığın Tehlikeleri' ve 'New Age' akımların gençler üzerindeki etkisi masaya yatırıldı
KBÜ'de Düzenlenen seminerde 'Dijital Dindarlığın Tehlikeleri' ve 'New Age' akımların gençler üzerindeki etkisi masaya yatırıldı
Karabük Üniversitesi (KBÜ) Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Bilgi ve Değerler Kulübü ile Gülnisa Gençlik Kulübü iş birliğinde düzenlenen 'Sosyal Medyada Dindarlık Görünümleri ve New Age Dinler' başlıklı seminer, gençlerin büyük ilgisiyle gerçekleştirildi. Fırat Yılmaz Çakıroğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen programda, sosyal medyanın dini içerikleri nasıl dönüştürdüğü ve yeni maneviyat biçimlerinin gençler üzerindeki etkileri kapsamlı biçimde ele alındı.
'Dini ve spiritüel pratikler görünür ve tüketilebilir hale geldi'
Programın açılışında konuşan Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Bozkurt Özyalçın, modern dünyada dinin giderek medyatikleştiğini belirterek şunları söyledi:
'Günümüzde dini ve spiritüel pratikler çok daha görünür, aynı zamanda çok daha tüketilebilir hale geldi. İnsanlar inançlarını hem kimlik göstergesi hem de aidiyet oluşturma aracı olarak sergiliyor. Çoğu zaman ise bu durum idealize edilen, hatta kurgulanan bir imaja dönüşüyor.'
Seminerin konuşmacısı yazar ve iletişim danışmanı İsmihan Şimşek, sosyal medya platformlarında dualar, ayet ve hadis paylaşımları, ibadet görüntüleri ve maneviyat içeriklerinin 'idealize edilmiş dindarlık' algısı oluşturduğunu belirterek, bu içeriklerin takipçi kazanma ve ticari gelir elde etme amacıyla araçsallaştırıldığına dikkat çekti.
'Çağımız sayılar çağı; din de sayılara hapsediliyor'
İsmihan Şimşek, dijitalleşmenin dili ve mantığının veriye dayandığını ifade ederek, dijital kültürün dini deneyimi bile ölçülebilir hle getirdiğini vurgulayarak, 'Dijital, 'digit' yani parmakla saymak kelimesinden türeyen bir kavram. Çağımız artık sayılar çağı. Her şeyi ölçerek değerlendiriyor ve veriye dönüştürüyoruz. Bugün dindarlık bile sayıların ve ritüellerin içine hapsedilebiliyor.' dedi.
Dinin özünün ritüellerden önce düşünmek, tefekkür etmek, evreni okumak ve kişinin kendi içine dönmesi olduğunu hatırlatan Şimşek, dinin yalnızca görünen uygulamalar üzerinden değerlendirilmesinin büyük bir indirgeme olduğuna vurgu yaptı.
'Gösterişçi dindarlık ve 'klavye mücahitliği' eleştirisi'
Sosyal medyada paylaşılan dini içeriklerin önemli bir bölümünün gösterişe ve ticarileşmeye dayalı bir dindarlık ürettiğini belirten Şimşek, yüksek etkileşim alan hesapların reklam ve gelir amacıyla dini istismar edebildiğini söyledi. Kendisini 'tebliğ mücadelesi veriyor' gibi gösteren profillere dair uyarıda bulunan Şimşek, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
'Sosyal medyada öyle profiller görüyorsunuz ki, 'Ne takvalı insan' diyorsunuz. Ama belki beş vakit namazını bile kılmayan kişiler sosyal medyada bir anda mücahit kesiliyor. Bu da tam anlamıyla bir 'klavye mücahitliği'dir.'
'İslm ile soslanmış New Age' uyarısı
Seminerin bir diğer önemli başlığı ise New Age maneviyat akımları oldu. Şimşek; biyoenerji, reiki, çakra dengeleme, meditasyon, aile dizimi ve 'evrene mesaj göndermek' gibi uygulamaların özellikle gençler arasında hızla yayıldığını dile getirdi.
Bazı New Age söylemlerinin İslami kavramlarla harmanlanarak sunulduğunu vurgulayan Şimşek şöyle konuştu:
'Bu durum tam anlamıyla 'İslm'la soslanmış New Age'dir. Araya birkaç doğru bilgi yerleştirilmiş yanlışlar çok daha kolay kabul görüyor. Din hayatın her alanına yayılan bir yaşam biçimi oldu. New Age akımların sunduğu maneviyatın ise kısa süreli rahatlama seanslarına indirgenmiş, tüketilebilir bir yapı taşıyor.
Program, Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Bozkurt Özyalçın'ın, katkılarından dolayı İsmihan Şimşek'e teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.