Hema, geleceğimizi tehdit ediyor
CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, Amasra ilçesinde HEMA maden işletmesinin lavvar ve pasa atıkları nedeniyle deniz ve çevre kirliliği yaratmasına tepki gösterdi.
CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, Amasra ilçesinde HEMA maden işletmesinin lavvar ve pasa atıkları nedeniyle deniz ve çevre kirliliği yaratmasına tepki gösterdi.
Özel maden şirketi HEMA'nın kömür atıkları nedeniyle Tarlaağzı sahilinde endişe verici düzeyde kirlilik ve doğa tahribatı meydana gelmesi sonrası CHP'li Bankoğlu şirketin denetimini gündeme getirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na yazılı soru önergesi veren Bankoğlu, 'Bartın'ımızın göz bebeği Amasra'yı rantçı zihniyete karşı korumalıyız' dedi.
Çevre Müdürlüğü denetim yapmalı
Bankoğlu şunları söyledi: Geçtiğimiz günlerde Amasra Tarlaağzı sahilinde ve limanda gözle görülür düzeyde kirliliğe tanık olduk. Basında çıkan haberler ile hemşehrilerimizin sosyal medyada paylaştığı videolarda da kirliliğin endişe verici boyutlara ulaştığını gördük. Amasra Belediye Başkanımız Recai Çakır, İlçe Başkanımız Ogün Basançelebi, belediye meclis üyelerimizle bölgede ayrıca inceleme yapmış ve su ürünleri kooperatifi ve balıkçılarla da görüşmüştük. Hattat Holding'e bağlı HEMA'nın lavvar tesisinin katı ve sıvı atıkları nedeniyle bu kirliliğin oluştuğunu ve şikayetler sonucu şirkete Bartın Çevre İl Müdürlüğü tarafından 1 milyon 337 bin liralık cezai yaptırım uygulandığını ve daha önce de benzer gerekçeden yaklaşık 600 bin liralık ceza aldığını biliyoruz. Çevre Bakanlığının ve Çevre İl Müdürlüğünün bu konuda olaylar yaşandıktan sonra değil, yaşanmadan önlemler ve denetimlerle bu kirliliğin önüne geçmesini beklerdik ancak ne yazık ki HEMA'nın lavvar ve pasa atıkları sahili ciddi şekilde kirletmiş durumda. Üstelik bu durum, sadece doğanın, denizin ve biyolojik çeşitliliğin zarar görmesiyle sonuçlanmadı; denize giren insanların sağlığını ve Amasra'nın ekonomisini ve turizmini de olumsuz etkiledi. Sırf rant elde edilecek diye ne Bartın'ın doğası, ne Amasra'nın doğal güzelliği, ne bölge halkı, hiçbir şeyi ve hiç kimseyi dikkate almadan Hattat Holding'e olağanüstü imtiyazlar tanınıyor.
Bir an önce tedbirler alınmalı
Lavvar tesisinin dere yatağı üzerinde bulunması nedeniyle olası yağmur, taşkın durumunda bu atıkların denize taşınacağı ortada. Bu durumda liman ağzı da lavvar ve pasa/şist atıkları nedeniyle kapanacak ve barınaklar işlevsiz hale gelecek. Atıklar balıkçı barınağını kullanılamaz hale getirmiştir, bu açıdan Amasra Limanına yapılması planlanan iskele yatırımını da işlevsizleştirecektir. Ayrıca deniz suyunun kirliliği balık popülasyonunu bozduğu için biyolojik çeşitliliği azalttığı gibi bölgede balıkçılıkla geçinenleri de olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla denetimler yetersiz, önlemler alınmıyor ve üstelik ceza ve yaptırımlar da etkili değil. Sahili kirleten, oradaki canlılığı yok etmeye teşebbüs eden HEMA'ya birileri 'Parasını ver, istediğin gibi doğayı yok et' mesajı mı veriyor? Şirketin ne olduğu, neyi önemsediği ortada ancak devletin bu konuda somut, etkin ve ciddi önlemler alması lazım. Bu büyük tahribat sadece bugünü değil, geleceğimizi de tehdit etmektedir. Lavvar tesisine ilişkin daha önce vatandaşlarımız şikayetlerde bulundular. Dere yataklarının ortasında sel riski taşıyan, olası bir selin denizi de kirleteceğini öngörerek şirket faaliyetlerinin düzgün bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. Biz istihdama veya üretime karşı değiliz; ancak üretim diyerek doğanın, insan sağlığı ve biyolojik çeşitliliğin yok edilmesine de göz yumamayız. Amasra Belediyemiz ve Bartın Platformu özelinde bu süreci endişeyle yakından takip ediyoruz. Bir an önce tedbirler alınmalı; üretimin ve çevrenin güvenliği sağlanmalıdır.
Bu şirketin denetimi ne sıklıkta ve hangi birimler tarafından yapılmaktadır?
CHP'li Bankoğlu'nun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na verdiği önergede şu ifadeler yer aldı:
Bartın'ın Amasra İlçesi'ne bağlı Tarlaağzı Köyü sahilinde Hattat Enerji ve Maden A.Ş.'ye şirketin işlettiği lavvar (kömür yıkama) tesisinin katı ve sıvı atıklarının neden olduğu kirlilik nedeniyle Bakanlığınız tarafından 2872 Sayılı Çevre Kanununa istinaden idari yaptırım uygulanmıştır.
Bu çerçeveden hareketle;
1. Bahsi geçen şirkete uygulanan cezai yaptırım Çevre Kanununun hangi maddesi ve hangi gerekçeyle uygulanmıştır?
2. Bahsi geçen şirkete yönelik Bakanlığınıza kirlilik nedeniyle yapılan şikyet sayısı kaçtır? Bu şirkete daha önce benzer gerekçelerle kaç defa idari ve adli cezai yaptırım uygulanmıştır?
3. Bahsi geçen şirkete yönelik denetimler Bakanlığınıza bağlı hangi birimler tarafından ve ne sıklıkta yapılmaktadır?
4. Şirketin üretim kapasitesi, lavvar kapasitesi ile uyumlu mudur? Çıkan atıkların depolama sahası izinli olarak mevcut mudur?
5. Amasra'da liman ve denizdeki kirliliğin ve tahribatın önlenmesi adına Bakanlığınız ne gibi çalışmalar yapacaktır?
6. Bahsi geçen şirketin doğayı kirleten faaliyetleri, bölge eko-turizmi de olumsuz etkilediği dikkate alındığında kurumların, kişilerin ve bölgede ekonomik faaliyet gösteren meslek gruplarının mağduriyetleri idare açısından nasıl giderilecektir?