Adalet sarayı törenle açıldı

Adalet Bakanı Bozdağ Bartın'da yapımı tamamlanan 22 bin m2 kapalı alana sahip 3 bloktan oluşan Bartın Adalet Sarayının açılışı törenine katıldı.

Törende ilk olarak konuşma yapan Bartın Cumhuriyet Başsavcısı Faruk Kaynak, "Tüm adalet şehitlerini ve Kurtuluş Savaşından bugüne kadar vatanımızı korumak için canlarını feda eden ve feda etmekten çekinmeyen tüm şehit ve gazilerimizi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle yad ediyorum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin üstlenmiş olduğu temel görevlerin ifası ile oluşturulan ve Anayasamızın 7’inci, 8’inci ve 9’uncu maddelerinde düzenlenen yasama, yürütme, yargı erklerinden toplumda adaleti sağlamak olan yargı erkine yakışır Bartın’ımızın yeni Adalet Sarayının açılışını yapmanın heyecanını yaşıyoruz. 

Bu kapsamda Adalet Sarayını Bartın’ımıza kazandıran başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Adalet Bakanımıza, bu süreçte Bartın’da görev alan cumhuriyet başsavcılarımıza, emeği geçen siyasilerimize ve herkese teşekkürü bir borç bilirim. Adalet Sarayımız yaklaşık 22 bin metrekare kapalı kullanım alanına sahip olup Cumhuriyet Başsavcılığı ve mahkeme blokları olmak üzere toplam 3 bloktan oluşmaktadır. Daha önce 1973 yılında yapımı tamamlanarak hizmet veren önceki adliye binamızdaki birimlerimiz ve diğer kamu kurumlarında ve kirada faaliyet gösteren tüm birimlerimiz tel çatı altında toplanmış bulunmaktadır. 

Farklı yerlerde hizmet veren birimlerin tek çatı altında toplanmış olması sonucunda vatandaşlarımıza ve avukatlarımıza daha kolay hizmet alma imkanı sağlanmıştır. Adalet tecelli etmekle görevli tüm yargı çalışanlarının görevlerini etkin şekilde yerine getirebilmeleri için mesleki bilgi ve birikimlerinin yanında fiziki mekanlarda önem arz etmektedir. Bu bağlamda Bartın ilimize görkemli, vatandaşlarımızın adliyeden beklentilerini karşılayacak, son teknolojiyle dizayn edilmiş Adalet Sarayımız Bartın ilinin hizmetine sunulmuştur.

Savcı ve hakim arkadaşlarımızın karşılaştıkları dosyalarda empati kurarak binamızın ihtişamına yakışan adaletli kararların adliyemizde verileceğinden en ufak bir şüphemiz bulunmamaktadır. Yeni Adalet Sarayımızın Bartın’ımıza hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

 AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise AK Parti iktidarları döneminde Bartın’daki tüm kamu binalarının yenilendiğine dikkat çekerek, “Bugün Bartın’ımız için önemli bir gün. Bartın Adalet Sarayımız Bartın’ımızın önemli bir ihtiyacıydı. Adalet hizmetlerinin, adalet personelimizin ve adalet hizmetlerinden yararlanan vatandaşlarımızın daha kaliteli bir fiziki mekanda hizmet vermeleri ve hizmet almaları önemliydi. Bartın’ımızda da bu ihtiyacı gidermek için çalışmaya başladık ve nihayete erdirdik. Bugün de açılışını gerçekleştiriyoruz. Bartın’ımızda kamu hizmet binalarının tamamını iktidarımız döneminde yeniledik. Vatandaşlarımızın kaliteli hizmet alabilmesi noktasında başta Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle ve bakanlarımızın destekleriyle bugün de Adalet Sarayımızın açılışıyla birlikte Bartın’da tüm kamu hizmet binalarımız en yeni ve en kaliteli. Tekrar tekrar emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. 

Şuan ki İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız Şaban Yılmaz döneminde buranın yer tespiti için çok çalışma yaptık. Şehir dışında olmasını isteyenler oldu. Buna karşı çıkanlar oldu. Herkes bir şeyler söyledi. Burası şehrimizin orta merkezi. Şimdide Adalet Sarayımızın önünde 100 bin metrekare Millet Bahçemizin inşaatına başlıyoruz. 24 saat yaşanan ışıl ışıl bir yer olacak. Zaten Valiliğimiz, Belediyemiz tüm kamu binalarımız bu çevrede. Adalet Sarayımız tam Bartın’ın orta yerinde merkezinde vatandaşlarımızın yürüme mesafesinde ulaşabileceği bir noktada. Bu nedenle ham çalışanlarımız için hem de buradan hizmet alan vatandaşlarımız için çok büyük avantaj olacak. 

Bartın’ımıza bugüne kadar 11 milyar TL’lik kamu yatırımı kazandırdık. Şuanda da devam eden 10 milyar TL’lik bir kamu yatırımı daha var. Bartın’ın fiziki anlamda gelişmesi çok önemli bir mesafe aldı. Barajlarıyla, tünelleriyle, üniversitesiyle, limanlarıyla, en ücra köşesindeki köylerimize varana kadar eserlerimizle Bartın’ımızı büyütmenin gayreti içerisinde olduk. Bu hizmet hamlesi ve eser siyaseti devam ediyor. Geçen haftada Sanayi ve Teknoloji Bakanımızla Bartın Organize Sanayi Bölgemizi (OSB) iki katına çıkaran yeni ilave alanın alt yapı temel atma töreni ve yeni fabrikaların temel atma törenini gerçekleştirmiştik. 

Bartın’dan yatırım, üretim, istihdam, ihracat politikamıza da daha fazla destek olabilmek için üretim hamlelerini gerçekleştirebilmek için yeni yeni fabrikaların temellerini attık. Şuanda hazırda bekleyen arsa tahsisi tamamlanan fabrikalarımız da var. Bir taraftan istihdama, üretime yönelik diğer taraftan kamu hizmetlerinin daha kaliteli olabilmesi noktasındaki çalışmalara yönelik çok güzel gelişmeler sağladık. 

Adalet Sarayımızın projesinden açılışına kadar emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Sayın Başsavcımızda çok büyük gayret gösterdi. Açılışını gerçekleştireceğimiz zaman bir sel felaketi yaşadık. Bu nedenle tarihi bu zamana kadar ertelemek durumunda kaldık. Adalet Sarayımızın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İçerisinde çalışan hakimlerimize, savcılarımıza, personelimize kolaylıklar diliyorum.” dedi.

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan ise konuşmasında, "Bizim medeniyetimizde bir devletin en önemli hazinesi adalettir. Adalet saraylarının ise adaletin gerçekleştirilmesinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Kamu hizmet mekânları, hizmet alan vatandaşlarımız açısından da çok önemlidir. Bu mekânların kalitesi devletimizin hem vatandaşlarımıza hem de çalışanlarına verdiği değeri göstermektedir. 

Tarafsız ve bağımsız yargının en güzel şekilde tevdi edileceği, Bartınımız ve adalet camiamıza çok önemli katkılar sunacak olan yeni Adalet Sarayı ilimizde adaletin gerçekleştirilmesinde ve devletin etkinliğinde önemli bir mekân olacaktır. Adaletin önemine ve Bartınımıza yakışır Adalet Sarayı ile vatandaşlarımız adalet hizmetlerini daha etkin bir şekilde alabilecek, yargı mensuplarımız da daha sağlıklı ve modern bir ortamda hizmet verebileceklerdir.

Bu vesileyle, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Sayın Adalet Bakanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyor, Adalet Sarayımızın Bartınımıza hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum." dedi.

Törende konuşan Bakan Bozdağ ise AK Parti iktidarında yapılan yatırımlarla milletin her alanda refaha kavuştuğunun altını çizerek şunları söyledi;

“Bugün Bartın için ülkemiz için hayırlı ve yararlı olduğuna inandığımız adalet sarayımızın resmi açılışını birlikte gerçekleştirmek üzere bir araya geldik. Bartın Adalet Sarayı daha önce fiilen hizmete başlamış ancak resmi açılışı yapılamamıştı. Bugün bu kısmını birlikte ikmal etme imkanı bulacağız. Adalet sarayları adalet hizmeti sunan hakim ve savcılarımız, avukatlarımız ve onlara yardımcı olanlarla beraber çok önemli bir hizmetin kıymetli mekanlarıdır. Buraların iyi olması hizmetin amaçlarına ve gereklerine uygun mekanlar olması ve imkânlarla donatılması son derece önemlidir. Türkiye7de uzun zamandır adalet sarayları maalesef neredeyse adalete yakışmayacak özelliklere sahip mekanlardan oluşuyordu. Bazı yerlerde hükumet konaklarının altında bazı yerlerde baktığınızda ise oralarda kahveden bozma yerlerde, bazı yerlerde dükkandan değiştirilerek yerlerde bazı yerlerde de evden dönüştürülen yerlerde bunların yapıldığını görüyor ve bu hepimizi derinden üzüyordu. Biz de üzülüyorduk vatandaş da üzülüyordu. Ama maalesef Türkiye’mizin imkanları bunları daha iyi hale getirme konusunda bizim güçlü kılamıyordu.

2002’de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yeni bir süreci hayata geçirdik. Türkiye’nin dört bir yanında eş zamanlı kalkınma projelerini hayata geçirdik. Esasında AK Parti iktidarları döneminde iller arası bölgeler arası kalkınmışlık farklarını ortadan kaldırmak, azaltmak maksadıyla her işin eş zamanlı başladığını buradan ifade etmek isterim. Bir yandan bölünmüş yollar 81 ilde eş zamanlı başladığı gibi toplu konut 81 ilde eş zamanlı devreye girdiği gibi diğer doğalgaz dahil şu anda 81 ilimiz bu imkana kavuştuğu gibi hızlı tren, hava yolları, limanlar, denizi olan yerler için söylüyorum. Her bir yanda eş zamanlı adımlar attık. KÖYDES, BELDES ile bölünmüş yollarla, otobanlarla, tünellerle Türkiye’mizin dört bir yanını şantiyeye dönüştürdük. 

Bir yandan hastanelerimizi dönüştürürken sağlıkta büyük bir rekor yaparken, şehir hastaneleriyle ülkemizi dünyanın önder ve lider ülkelerinden biri haline getirirken ortaya koyduğumuz sağlık reformuyla da ülkemizi dünyanın örnek aldığı bir ülke haline getirdik. Adalet ile kısımda da aynı şeyleri yapmanın gayreti içerisine girdik. Adalet hizmetinin sunulduğu mekanların, adalet gibi yüce bir değere uygun şekilde olması elbette bizim temel arzumuz, vatandaşımızın da devleti yönetenlerden temel beklentisidir. 

Biz bu dönemde adalet hizmet binalarını adliyelerimizin daha sonra adalet sarayı olarak nitelendirilen bu mekanların yerel mimari özelliklerini dikkate alarak yapmak konusunda da karar aldık. Ve hayata geçirdik. Kamu binalarına baktığımız zaman sarı boyalı ya da değişik boyalarda binalar olduğunu görürsünüz. Ama Türk Kültürünü, Türk Medeniyetini, bizim milli mimarimizi yansıtan kişilikli binalar olduğunu söyleyemeyiz. İşte bu dönemde Türkiye’de bizim kendi yerel mimarimizi tarihi mimarimizi bize ait mimari değerleri yansıtan kişilikli ve kimlikli binaları ülkemize kazandırma ve kamu binalarının tamamını kimlikli bir bina şeklinde üretme konusunda Türkiye’de Adalet Bakanlığı, adalet saraylarıyla öncülük etmiştir. Bartın Adalet Sarayımız da bu anlamda kişiliği ve kimliğiyle bölge mimarisine de değer katan büyük bir kıymet olmuştur. Biz adliyelerimizin her birini aynı hale getirmek için uğraştık. 

2002 yılında Türkiye’de böylesine müstakil 78 tane adalet sarayı vardı. Bu gün gelinen noktada Türkiye’mizde 363 tane müstakil adalet sarayımız var. 2002 yılında Türkiye’deki adalet saraylarının toplam kapalı alanı 569 bin 053 metrekare. Şu anda yaklaşık 6 milyon metrekare kapalı alan var. Hani deniliyor ya ne yapıyorsunuz? Biz gece gündüz demeden çalışıyor. İlimize, ilçemize, beldemize, köyümüze. Ülkemizin dört bir yanına eser üstüne eser kazandırıyoruz. Sadece adalette değil diğer bütün alanlarda da benzer gayreti hayata geçirdik. Adliyelerde personelde ciddi sıkıntılarımız vardı. Hakim, savcı sayılarımızda ciddi sıkıntılarımız vardı. 2002’de 9 bin 349 hakim ve savcımız varken şu anda 22 bin 670 hakim ve savcımız var. 2002’de Türkiye genelinde yaklaşık 3 bin 600 civarında mahkememiz varken şu anda yaklaşık 7 bin civarında Türkiye’nin mahkeme sayısı var. 
Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışanların sayısı 51 binden 160 bini geçmiş durumda.

Zabıt katibi yokluğundan nöbetleşe zabıt katibi kullanan mahkemelerimiz vardı. Bir yandan binaları yeniledik, hakim ve savcı sayılarımızı, mahkeme sayılarımızı artırdık. Yargılamaların hızlanması anlamına gelir. Vatandaşın daha erken vakitte adaletten beklentisinin cevaplanması anlamına gelir. Biz göreve başlayan her hakim ve savcımıza bir laptop veriyoruz. 5 yılda bir de bunların tamamını yenileyerek devam ediyoruz. Ulusal yargı ağı projesiyle dünyaya örnek olan ve pek çok benzer projeler arasında yapılan yarışmalarda uluslararası düzeyde birincilik alan ulusal yargı ağı projesiyle yargının hızlanmasına ve pek çok şeyin daha güvenli yapılmasına katkı sağladık. Bu projeyle bu gün Bartın’da tapu bilgisi istediği zaman herhangi bir savcımız veya hakimimiz düğmeye bastı anında bilgi önünde. 

Türkiye’de biz uyuşmazlıkların daha isabetli, vatandaşın tatmin olacağı kararlarla yürütülmesi maksadıyla ciddi adımlar attık. Biz bir yandan hakim ve savcılarımızın iyi yetişmelerini temin etmek, meslek içi ve meslek öncesi eğitimlerini iyi yapmak maksadıyla Adalet Akademisini kurduk. Dünyada güzel bir örnektir. Son yaptığımız değişiklikle de meslek içi eğitimi zorunlu hale getiren bir adım attık. Birinci sınıfa ayrılmak için hakim ve savcılarımız yeni düzenlemeyle en az üç defa meslek içi eğitime katılma zorunluluğu getirdik. Öte yandan hakim ve savcı yardımcılığı müessesesini hayata geçirdik. 1 Ocak 2023’ten itibaren hakim ve savcı yardımcılığı müessesesiyle hakim ve savcılarımızın yetişmesinde yeni bir dönemi başlattık. 

Artık sınavı kazanan arkadaşlarımız adalet akademisindeki başlangıç eğitimden sonra hakim ve savcı olarak belirlendikten sonra her biri bir kıdemli ve başarılı hakimin veya savcının yanına yardımcı olarak atanacak. Öğretici kıdemli savcı ve hakimlerimiz bir kişiyle ilgilenecek. İhtiyaç olursa en fazla iki kişi olabilecek. Bu işi isteyerek yapacaklar. Hakim ve savcı yardımcılarımızın görevlerini de inisiyatifte bırakmadık. Kanuna ne iş yapacaksa onu da yazdık. Amacımız usta çırak ilişkisi içerisinde doğrudan hakim ve savcı yardımcılarımızın yetişmesi ve mesleğe kabulünden sonra da daha nitelikli vaziyette kürsüye hakim ve hükümlerine hakim olmasıdır. 

Eski dönemin hakim ve savcı adaylığı döneminin son sınavını bu sene yapacağız. 26-27 Kasım tarihleri arasında son hakim ve savcı adaylığı sınavını yapıyoruz. Bin 200 kişi adli yargıya, hukuk mezunlarından. 150 kişi idari yargıya, 150 kişi de avukatlık mesleğinden geçenler arasından alacağımız adaylar olacaktır. Sayı bin 500. Yüksek tutmamızın nedeni iki yıl olan hakim ve savcı adaylığı artık son halkası olduğu için yeni sistemde de hakim ve savcı yardımcılığı üç yıl devam etmesi nedeniyle bir yıl atama yapılamayacağı için arada doğacak boşluğu gidermek maksadıyla bu alımın miktarını biraz yüksek tuttuk. Gelecekteki ihtiyacımızı öngörmek suretiyle. Sınava gireceklere şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. 

Biz ayrıca istinaf mahkemelerini kurduk. İstinaf esasında ilk derece mahkemesi gibi yargılama yapan ikinci derece mahkemedir. İkinci yargılama merciidir. İlk derece mahkemelerinin verdikleri kararları daha kıdemli ve tecrübeli hakimlerimizin gözünden geçmesi ve heyet halinde karara bağlanması son derece önemli olduğuna yürekten inanıyoruz. İnşallah Eylül ayının 20’sinde istinafa geçişin altıncı yılını da ne getirdi ne götürdü neler kazandırdı çok geniş bir şekilde Ankara’da değerlendireceğiz. İstinaf sürecinin Türkiye adalet sistemine kazandırdığı kazanımları orada geniş çaplı ele alacağız. İstinaf yargıyı uzatıyor şeklindeki eleştirilerin hiçbir dayanağı yoktur. Elimizdeki veriler yargıyı uzatan değil yargılamayı hızlandıran bir imkan olduğunu ortaya koyuyor. İkinci derece yargılama olduğunu ortaya koyuyor. Bunu biz geliştirecek ve daha güçlü, etkili şekilde faaliyette bulunması için yeni adımlar atacağımızı da buradan ifade etmek isterim.

Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında da hukukumuza kazandırma konusunda ciddi adımlar attık. Bir yandan uzlaştırmacılığı hukuk sisteminde kazandırırken öte yandan tahkimle ilgili adımları atarken bir yandan da hukuk uyuşmazlıklarında ara buluculuk konusunu Türkiye’nin gündemine getirdik. İster mahkemeye düşmeden önce vatandaşlarımızın medeniyet ve kültürümüze daha uygun olan arabuluculuk müessesesi yoluyla meselelerini çözmesi daha kısa zamanda daha az masrafla istediği neticeyi alması son derece büyük kıymetlidir. Bu nedenle ilk defa arabuluculukta iş davalarında dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu getirdik.

Zaman içerisinde işleyişin çok yararlı olduğunu görünce ticari uyuşmazlıkları kapsama aldık. 2020 yılında kapsamı biraz daha genişlettik. Tüketici uyuşmazlıklarını da arabuluculuğun kapsamına alan adımlar attık. 2013 Kasım ayından bu yana esasında baktığınızda 3 milyon 119 bin 855 uyuşmazlık yüzde 69’u arabuluculukta sulh ile neticelenmiştir. Bu kadar dosyanın yüzde 69’u yargının üzerinden alındı. Yargıya yük olarak vermedi. İtilafı büyütmeden küçülterek çözmek demek. Aradaki meseleyi daha iyi hale getirerek insanlarımızı mutlu etmek demektir. 

Biz bu nedenle yeni dönemde de arabuluculuğun kapsamının genişletilmesi konusunda ciddi adımlar atma kararındayız. Uygulama güzel, sonuçlar vatandaşımızı mutlu ediyor. Daha az zamanda daha az masrafla ihtilafları büyümeden kaynağında çözen bu uygulamayı genişletmekte kararlıyız. Bu çerçevede bakanlığımızın şu anda hazırladığı çalışmalar çerçevesinde önümüzdeki dönemde kira alacaklarıyla ilgili ihtilaflar, toplu konut kanunundan doğan ihtilaflar, kat mülkiyeti kanunundan doğan ihtilaflar ve komşuluk hukukundan doğan ihtilafları arabuluculuğun konusu haline getiriyoruz. Bu ihtilaflar arabulucuya gidecek daha kısa sürede daha az masrafla eminim ki çözüme kavuşacaktır. 

Biz komşuların mahkemeye düşmeden meseleleri halletmesini arzu ediyoruz. Esasında bu üç alanın ikisi doğrudan komşuluk hukukuyla alakalı konu, diğer biri de kiracı ev sahibi onların çoğu da komşu olabiliyor. Kiracılar ile ev sahipleri, komşular arasındaki ihtilafları, onları mahkeme kapılarına düşürmeden birbirlerini mahkeme kapılarında suçlamadan arabulucu marifetiyle daha erken bir süre içerisinde sorunlarını çözme konusunda yeni bir alternatif çözüm yolunu bunlar için önümüzdeki dönemde ortaya koyacağız. 

TBMM açıldığında bu hazırlıklarımızı, taslak çalışmalarımızı AK Parti grubuna aktaracağız. Arabuluculukla ilgili sınav beklentisi de var. Pek çok avukatımız bakanlığa da soruyorlar. Bununla ilgili de buradan bir açıklama yapmakta fayda var. Arabuluculuk sınavı ilanı muhtemelen bugün ya da yarın Adalet Bakanlığı sitesinden yayınlanacaktır. Kota uygulaması yapmayacağız. 70 ve üzerinde başarı elde eden herkes arabuluculuk olma hakkını elde edecek. Şimdiden hazırlansınlar çünkü arabuluculuk sınavı öyle kolay bir sınav değil. Sınavı hazırlayanlar bile kazanamadı. Bu sınav öyle kolay bir sınav değil. Bütün herkesin bu sınava iyi çalışmasında fayda olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim.
 

Bakmadan Geçme