Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

AĞIZ TADI MI SAĞLIK MI?

Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

Eminim sizler de şekeri bırakmak isteyip bir türlü başarılı olamayanlardansınız. Evet, biliyorum; şeker tüketmeyince şekeriniz düşüyor, eliniz ayağınıza dolaşıyor; vücudunuzun buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorsunuz.

Peki, işin aslı nedir?

Vücudun ilk yakıt kaynağı karbonhidratlardır.

Yani evet, şekere ihtiyacımız var; ama bu şeker sizin sandığınız gibi işlenmiş saf şekerler değildir.

Tahıllar, meyveler, sebzeler ve kurubaklagiller şeker ihtiva eder ve vücudumuzun ihtiyacı olan şeker, işte bu şekerdir.

İşlenmiş saf şekerler ise boş kalori kaynağından başka bir şey ifade etmez. Bu boş kalori kaynağının sağlığınız üzerindeki etkileri ne yazık ki boş değil.

İşlenmiş Saf Şekerin Zararları

Saf şeker; obezite başta olmak üzere diyabet, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları ve depresyon gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarabilir.

Aşırı şeker tüketimi kalp krizi geçirme riskini de artırıyor.

Aynı zamanda vücuda alınan fazla şeker karaciğerde depolanarak yağlanmaya yol açıyor.

Yapılan araştırmalar özellikle obez ve fazla kilolu çocuklarda diş çürüklerinin de daha belirgin olduğunu destekliyor.

Esmer mi; beyaz mı?

Çoğu kişinin şeker tüketimini sorgularken genelde söylenen: “Ama ben esmer şeker kullanıyorum.”

Ee? Şekerin rengi değişince zararları uçup gidiyor mu? Gelin beyaz şeker ve esmer şekeri düelloya alalım.

100 g beyaz şeker 405,6 kalori iken 100 g esmer şeker 395,8 kalori.

Beyaz ve esmer şekerin kalorilerinin aşağı yukarı aynı olduğunu gördünüz değil mi?

Aralarındaki fark ise ihtiva ettikleri mineraller.

Esmer şeker, beyaz şekere nazaran daha yüksek oranda kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi mineraller içeriyor.

Kalorisi, vücuda olan zararlı etkileri beyaz şekerden aşağı kalır değil.

Bu nedenlerden dolayı esmer şekerin daha sağlıklı olduğunu düşünmek ne yazık ki yanlıştır.

Günlük Tüketilen Şeker Miktarını Azaltmaya Yönelik Öneriler

Günlük şeker tüketimlerimizi kontrol altında tutup olabildiğince minimuma çekmekte fayda var. Bunun için yapabileceklerimiz ise oldukça basit.

Şeker içeriği yüksek besinlerin tüketimi azaltılmalıdır.

Bal, reçel, pekmez, marmelat, hamur işleri, şerbetli ve sütlü tatlılar, kolalı ve gazlı içecekler, dondurmalar, kekler, pastalar, şekerlemeler, şeker ilave edilmiş çaylar, kahveler, bitki çayları..

Besin grupları günlük ihtiyaca uygun porsiyonlarda tüketilmelidir; süt/yoğurt grubu, ekmek grubu, sebze-meyve grubu besinler..

Paketli ürün satın alırken etiket okuma alışkanlığı kazanılmalıdır. Paketlerin üzerinde doğrudan şeker yazmıyor olabilir. Bu nedenle aşağıdaki şeker çeşitlerini de bilmenizde fayda var:

Kahverengi şeker, invert şeker, fruktozlu mısır şurubu, mısır şurubu, malt şurubu, dekstroz, laktoz, früktoz, sükroz, maltoz, meyve suyu konsantresi, şekerkamışı şekeri, glikoz, bal.

Evet, sevgili okurlarım; ağzımızı tatlandıralım derken sağlığımızın tadını kaçırmayalım.

Bugünümüz daha sağlıklı geçmesi ve yarınlara sağlıkla ulaşabilmek adına boş kalori kaynaklarını mümkün olduğunca boş verin.

Kendinize çok iyi bakın.

Sağlıkla kalın.

DİYETİSYEN ÜMMÜ GÜLSÜM ETYEMEZ

@dyt.ummugulsumetyemez

Yazarın Diğer Yazıları