Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

ETYEMEZ DİYETİ

Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

                Ülkece kafamız çok karışık. Tereyağını çaya mı atıyorduk; ekmeği çaya mı banıyorduk? Akşam 6’dan sonra bir şey yemiyoruz; gece 12’den sonra diğer güne geçmiyor muyuz? Su orucu yapsak acillik olur muyuz; yapmazsak günahkâr mı sayılıyoruz? Daha nicesi..

O kadar farklı diyet türleri ve isimleri var ki insanların kafasının karışması normal. Bizler bu işin yıllarca eğitimini almışken bile bir diyet modelinin içeriğini net hatırlayabilmek için kaynak tarayabiliyoruz.

Hayatımıza entegre edemediğimiz diğer her şey gibi bizler için sürdürülebilir olmayan diyet bilgileri de kalıcı olmuyor haliyle.

Çok bilinen diyetlerin yanı sıra ortaya üç beş kilo vermiş sözde profesyoneller çıkıyor bir de.

Kendi ad soyadını verdikleri diyetleri ekmek sürer gibi sürüyorlar piyasaya.

Yetişemiyoruz; ablalar, abiler bi’ sakin! Millet daha mevcut diyetleri tam çözümleyemedi ki sizin adınızı soyadınızı verdiğiniz diyetleri yapabilsin.

Durun bi, bu işin mantığı sizin sandığınız gibi 1 peynir 5 zeytin değil.

Madem önüne gelen bir diyet türetiyor; ben de diyetisyenden temiz “Etyemez Diyeti” çıkarıyorum; hadi bakalım(!) Ha bu arada evet, soyadım Etyemez ve hayır vejetaryen değilim.

Mesleğim ve soyadım arasındaki uyumu sorarsanız da tesadüf diyebilirim.

Merak edilen bir konuyu daha açıklığa kavuşturduğumuza göre gelelim en çok bilinen popüler diyetlere.

Popüler diyetlerin uygulanmasındaki amaç kısa vadede dehşet kilo kayıpları yaşayabilmektir.

Yıllarca bedeninize konuk ettiğiniz yağları “1 haftada 10 kg garantili X diyeti” uygulayarak verebileceğinizi düşündüğünüzü ben düşünmek bile istemiyorum.

Eğer şimdiye kadarki yazılarımı okumuş olup bu satırları okurken hala bahsettiğim düşüncedeyseniz sizlere bir şey katamamanın üzüntüsüyle noktalandırayım cümlelerimi.

Başınızın dikine değil; sağlığınızın elverdiği yöne gidin; naçizane tavsiyem.

Atkins diyeti: Genel hatlarıyla yüksek protein, yağ ve az miktarda karbonhidrat içerir. Uzun vadede karbonhidrattan fakir; protein ve yağdan zengin beslenmek kan yağlarının artmasına, börek ve karaciğer hasarına, vücutta tansiyon ve sıvı miktarının dengesinde bozulmalara sebebiyet verebilir.

Dukan diyeti: İçerik olarak Atkins’e benzer. Et olmazsa olmazdır. Diyetisyenlerce tavsiye edildiği söylenemez çünkü kabızlık, kemik erimesi, kalp hastalıkları, kanser gibi pek çok hastalığın oluşma ihtimalini artırabilmektedir.

Karatay diyeti: İçeriğine bakıldığında karbonhidrattan fakir, proteinden zengin bir beslenme modeli olduğunu görürüz. Tahıldan fakir beslenme sonucunda kabızlık, halsizlik, baş dönmesi görülebilir. Meyvelerin uzun vadede kısıtlanması veya yetersiz tüketimi ciltte yaşlanmaya, kurumaya, saç ve tırnak kalitesinin bozulmasına sebebiyet verebilir. Tereyağı, etlerin yağlı kısmı vb. aşırı tüketimi kan yağlarındaki dengenin bozulmasına ve kalp damar hastalıklarının oluşumuna sebep olabilmektedir.

Ketojenik diyet: Düşük karbonhidrat, yüksek yağ içerir. Vücudumuz enerji kaynağı olarak ilk sırada karbonhidratları kullanır. Bu diyette karbonhidrat kısıtlanarak vücudun yağları kullanması amaçlanır. Bakıldığında mantıklı gibi gelse de kontrolsüzce ve uzman kontrolü olmadan yapılan bu diyet de ne yazık ki kalp hastalıklarına, bilinç bulanıklığına, kan yağlarında dengenin bozulmasına hatta ölüme bile davetiye çıkarabilmektedir.

Kan grubu diyeti: Bilimselliği olmayan, bizlere insan fizyolojisi ve biyokimyasında “şu kan grubu bunu yiyemez” diye bir bilgi cümlesi öğretilmeyen ve uygulanmaması gereken ortaya atılmış diyet efsanelerinden yalnızca biridir.

Akdeniz Diyeti: Deniz ürünleri, zeytinyağı başta olmak üzere sağlıklı yağlar, sebze, meyve, tam tahıl, kurubaklagil tüketimine ağırlık verilen uygulanması tavsiye edilen beslenme şeklidir. En sağlıklı beslenme modeli olarak kabul edilir.

                Evet, günümüzde popülaritesini koruyan diyetlere kısa kısa değindik. Etyemez diyetini soracak olursanız.. Yok ki. Bir diyetisyen olarak beslenmeyi belli kalıplara sokmaya gerek olmadığını ve diyetlerin diyetisyenler tarafından kişilerin yaşam tarzına özel yazılması gerektiğini savunuyorum. Zaten olması gereken, bana öğretilen bu; Etyemez diyeti ya da X diyeti le ilgisi yok yani.

Son olarak iyi bakın kendinize, sevin bedeninizi. 45 de olsanız 145 de olsanız kendinize dönmeyin sırtınızı. Onu koruyun, iyileştirin. Ne demiş Jim Rohan:

“Vücudunuza iyi bakın, yaşamak zorunda olduğunuz tek yer orası.”

Sağlıkla kalın!

 

DİYETİSYEN ÜMMÜ GÜLSÜM ETYEMEZ

@dyt.ummugulsumetyemez

Yazarın Diğer Yazıları