Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

CORONA'DA DİYET

Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

Kollarımı iki yana açıp “Merhaba Bartın!” diye bağırasım geldi giriş yaparken. Sizler sessiz bir merhaba olarak okusanız da aslında çok içten, coşkuyla bir “Merhaba!”

Bugün sizlere bilinçsizce yapıla(maya)n diyetlerden, diyet bahanelerinden bahsetmek istiyorum. Toplumun bir kesiminde diyetisyene gitmenin lükse kaçtığı algısı var. “Ben kendi kendime diyet yaparım, gitsem bile aynı şeyleri yapmayacak mıyız?, zaten Corona var bağışıklığım düşer; şimdi diyet zamanı değil” gibi sıralı cümleler aslında diyetisyenden ufaktan kaçış bahaneleri. Bir nevi gerçeklerle yüzleşmekten kaçış!

Ama ben buna kayıtsız kalmayacağım ve sizin kendinize yaptığınız kötülüğü ben size yapmayacağım. Sizin kaçtığınız o gerçekleri ben sizin yüzünüze vuracağım. Bir sağlıkçı olarak iyiliğiniz için...

O kiloyu vermek zorundasın. Evet, yanlış duymadın. Eğer sağlığını tehdit edecek boyutta kilo problemin varsa o kilo verilecek.  Bedenine boynunun borcudur bu. Üzgünüm, söz konusu sağlığın ise “ben kilomu seviyorum” namelerini de duymak istemiyorum.

O kiloyu vermek zorundasın. Vücudunda taşıdığın fazladan her kilo, kalbine, karaciğerine, böbreğine, bacaklarına yük! Bu kadar yükü vücuduna taşıtamazsın.

O kiloyu vermek zorundasın; sen yağlanmalarını sadece aynada gördüğün kadar sanıyorsun. Ya iç yağlanmaların ne olacak? Organlarının çevresini kaplayan yağ katmanlarını göremiyorsun.

O kiloyu vermek zorundasın. Çarşı pazarda, çocuklarınla yolda, eşinle yürüyüşte niye hep geride kalasın? Daha aktif ve dinamik olmak varken soruyorum, neden?

Ha dur unutmadan, şimdi de geçmiş Corona’yı bahane ediyorsun. Üzgünüm ama Corona da olsa, sağlığın tehdit altındaysa o kiloyu vermek zorundasın. Diyete başladığında sebzeni meyveni yiyeceksin; bari elinde cips çikolata varken Corona’yı öne sürme.. Ayrıca nerden biliyorsun mevcut bağışıklığının çok güçlü olduğunu? Cipsler, kolalar, şerbetli tatlılar, şekerler, çikolatalar gönder gelsin. Ya diyet? Yok, kalsın.. Sence de mantıklı mı? Madem o kadar düşkünsün bağışıklığına neler yapıyorsun onu korumak için?

Günlük içmen gereken suları içiyor musun?

Günlük 5 porsiyon sebze-meyve tüketiyor musun?

Vücudunun yapıtaşı olan proteinlere yer veriyor musun?

Mutfağındaki baharatları kullanıyor musun?

Ya hareket? Günde 1 saat de olsa evde ya da dışarıda kendine zaman ayırıp hareket ediyor musun?

Cevabın çoğuna “hayır” biliyorum. Gelin ne söyleyeceğim..

Uzmanlar, obezite oranı yüksek kişilerin virüse daha kolay yakalandıklarını ve Corona komplikasyonlarının obezitenin derecesine göre şiddetlendiğini belirtiyor. Hatta aşı olunsa bile obez kişilerde aşı etkinliğinin daha az olacağı söylenmekte. Yani diyet dediğimiz sağlıklı beslenmeden kaçışın yok.

Aksi olarak kilolarından hızla sıyrılmak isteyen bir grup da mevcut ve çareyi sıvı detokslarda arıyorlar. Halsizlik, baş ağrısı, kan şekerinizin düşmesi gibi sonuçlar doğurabilen şok-sıvı detoxlardan özellikle bu dönemde kaçınmalısınız. Size özel yazılmış diyetinizi uygulamalı ve aceleci davranmamalısınız. Uzun vadede sağlıklı şekilde kilo vermek, şok-sıvı diyetlerle hızlıca kilo vermekten yeğdir bağışıklığınız için.

Evet, darılıp gücenmek yok; diyetisyen olarak görevim sizleri sağlıklı beslenmeye davet etmek. “Diyetisyenlere de iş çıktı, Corona üzerinden prim yapıyorlar” diyen amcalarım, teyzelerim. Sağlığın primi olmaz diyerek ellerinizden öpmek isterdim fakat onu da yapamam şu an..

Son olarak yazımı okuyan okumayan herkese sesleniyorum. Sokaklarda cirit atan Corona umarım yakınınıza bile uğramaz. Umarım Corona ağrısının nasıl bir şey olduğunu hiç bilmeden atlatırsınız bu süreci. Ülkemiz, dünyamız en kısa sürede rahat bir nefes alsın..

Hepiniz sağlıcakla kalın!

DYT. ÜMMÜ GÜLSÜM ETYEMEZ

@dyt.ummugulsumetyemez

Yazarın Diğer Yazıları